Alacaklı vekilinin tevdi mahalli tayini kararından takip tarihi itibariyle haberi olmaması halinde, borçlu hakkında icra takibi başlatmakta haklı olduğunun kabulü gerektiği ve bu durumda borçlunun ödemesi takipten sonraki kısmi ödeme olduğundan, TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşülerek icra müdürlüğünce bakiye borç hesabında dikkate alınacağı- Dosya hesabı yapıldığında borçlunun buna karşı da her zaman şikayet hakkı bulunduğu- Takip öncesi ödeme olmadığı dikkate alındığında, miktar yönünden icra emrinin düzeltilmesine gerek bulunmadığı-
3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince verilmiş konusu para olan Hakem Heyeti kararının icrasının genel hükümler uyarınca yerine getirileceği ve takibe konu Hakem kararı para alacağına ilişkin olduğundan kesinleşmesi gerekmediği-
Mahkemece, icra takip dosyasında aynı borca ilişkin borçluya gönderilen iki muhtıranın yer alamayacağı gözetilerek; şikayete konu muhtıranın iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Takibe dayanak ilamın düzelterek onama ilamından önceki haline göre hesaplama yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, takibe dayanak ilamın düzeltilmiş son şekline göre, borçlunun şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği-
Konut finansmanı sözleşmesi ve kredi kartı alacağına ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip, borçluya icra emri gönderilemeyeceği ve buna ilişkin olarak icra mahkemesine süresiz şikayete başvurulabileceği-
İcra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişiye ait "kişisel veri" niteliğinde bulunan taşınmaz devir bilgilerinin icra müdürlüğünce istenmesinin mümkün olmadığı- Alacaklının hukuki yararının, üçüncü kişilerin Anayasa ile korunan özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakkından daha üstün tutulmasına olanak bulunmadığı-
Borçlu şikayetinden açıkça feragat etmediği sürece, borcun ödenmesinin ya da takip dosyasının infaz edilmiş olmasının şikayetin incelenmesine engel olmadığı- İlamda faize hükmedilmemişse kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği-
İpotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için, ipotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını içermesi ve alacaklı tarafından, borçluların kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekeceği, bu hususun, kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-
Takip alacaklısının A.G., borçluların ise A.E. ve T.E. olduğu anlaşılmakta olup, şikayetçi üçüncü kişi olan şirkete dayanak ilamda ne de takipte taraf olmadığı anlaşılmakla, şikayetçi aleyhine başlatılmayan bir takibin şikayetçi yönünden iptaline karar verilemeyeceği, bu nedenle takibin iptali yönünden şikayetin reddi gerektiği, ancak icra müdürlüğünce düzenlenen ve tahliyeye ilişkin süre verilmesine ilişkin işlemin şikayetçi üçüncü kişinin aleyhine olduğu, mahkemece bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmediği görüldüğünden, icra müdürlüğünce düzenlenen ve tahliye için süre verilmesine dair işleme ilişkin şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibine konu ilam feragat nedeniyle ortadan kaldırıldığından artık bu ilama dayalı takibin de konusuz kalacağı ve konusuz kalan icra takibindeki tüm hacizlerin de kaldırılması gerektiği- Mahkemenin "dayanak ilamın gerekçesinde tarafların haricen anlaştıklarını ve feragat ettiklerini beyan ettiklerini, buna göre dosya borcunun haricen tahsil edildiğini ve Kanunu na göre yapılan ödeme üzerinden harç alınması gerektiği" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-