‘Senedin düzenlendiği’, ‘satış ilanının tebliğ edildiği’, ‘kefaletin düzenlendiği’, ‘şikayetin yapıldığı’ tarihte, «borçlunun ehliyetsiz olduğu» hususunun «süresiz şikayet» yolu ile icra mahkemesine bildirileceği, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olduğu - Borçlu ile işlemde bulunan kişinin (alacaklının) iyiniyetinin -28.7.1941 T. 4/21 sayılı İçt. Bir. K. uyarınca- bu durumda korunmayacağı–
«Sıra cetveli»nde alacaklılara «ihale tarihine kadar işleyen faizleriyle birlikte» yer verileceği–
Satış yapılıp, satış bedeli vezneye girdikten sonra, sıra cetvelinin tebliği üzerine, «şikâyet» (ya da «itiraz») hakkının doğacağı, henüz sıra cetveli düzenlenmeden, «sıra cetveline şikâyet» yoluna gidilemeyeceği—
Borçlunun, sıra cetveline itiraz/şikayet hakkının bulunmadığı–
İşçi alacaklarının imtiyazlığının ancak, bu alacaklar nedeniyle konulan haczin ilk hacze iştirak etmesi halinde sözkonusu olabileceği–
Üçüncü kişiler tarafından -İİK.na göre- haczedilen malların üzerine, paraya çevrilmeden (satılmadan) önce kamu alacağından dolayı -6183 sayılı kanun hükümlerine göre- haciz konulması halinde, kamu alacağının da önceki hacze katılacağı ve satış bedelinin üçüncü kişi ile kamu idaresi arasında garameten -alacakları oranında- paylaştırılacağı (6183 s. K. mad. 21/I)–
Köy muhtarlığının, 4081 s. Kanunun 15. maddesinden kaynaklanan alacağının İİK.’na göre değil, 6183 s. Kanuna göre tahsil edilebileceği–
4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanun gereğince, koruma ve ihtiyar meclislerinin «kesinleşmiş tazmin (ödetme) kararları»nın -4081 s. K. m. 10, 26 uyarınca- «ilâm» hükmünde olduğu, buna karşın aynı meclislerin, «koruma tarifeleri gereğince koruma bedelleri hakkında verdikleri tahsil kararları» ile «para cezaları»nın -4081 s. K. m. 15 uyarınca- 6183 sayılı yasa hükümlerine göre yerine getirilebileceği–
Borçluya ait satılan taşınmaza ilişkin ihalenin feshini, aynı dosyadaki «müşterek borçlu ve müteselsil kefil»lerin de isteyebileceği–
İhtiyaten haciz edilip, sonra üzerindeki ihtiyati haciz kesin hacze dönüşen bir malın, başka alacaklı tarafından daha sonra kesin olarak haciz edilmesi halinde, ilk ihtiyati haciz sahibi alacaklının birinci sırada yer alacağı (Yani; sonraki alacaklı ile garameten paylaştırma yapılmayacağı)–