Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabileceği-
Her ne kadar borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış ise aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapamayacağı, bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, ihtarnamede belirtilen alacak tutarları ile takip talebinde ve icra emrinde belirtilen tutarların farklı olduğuna yönelik başvurunun ilama aykırılık niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabi olduğu-
Haciz sırasında borçlunun haciz mahallinde bulunmaması, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin haciz mahallinden farklı bir adres olması, mahcuz malların borçlunun yedinde haczedilmemesi, haciz mahallinin borçlu tarafından işletildiğine dair belge bulunmaması, mülkiyet karinesinin istihkak iddia eden üçüncü kişi yararına olduğu gerekçesi ile üçüncü kişinin İİK'nın 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin yapığı şikayetin kabulü gerektiği- Haczin İİK 99a göre yapılmış olduğu sonucuna ulaşılması halinde, bu maddeye göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, "haczin İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına" karar verilemeyeceği-
İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir; bu nedenle borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Taşınmazın düşük bedelle ihale edilmiş olmasının yapılan satış ilanının yetersiz olduğunu gösterdiği- Taşınmazın köyde olması nedeniyle ilgili köyde ilanın yapılmamış olması talep ve talibi etkileyebileceğinden ve zarar unsuru bulunduğundan borçlunun menfaati ihlal edilmiş olup, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İptal kararlarının Anayasa’da öngörülen usullere uygun olarak yürürlüğe girinceye kadar, hukukî boşluğun varlığından söz edilemeyeceği- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrasının 13.03.2015 tarihli ve 29294 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 E., 2014/176 K. sayılı kararı ile iptalinden sonra, ancak kararının altı ay sonra yürürlüğe girmesinden önce yapılan ödeme karşısında, daha sonra yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin iptal kararının geriye yürütülerek icra vekâlet ücretinin nispi oran üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu-
Takibin yalnızca infazen işlemden kaldırmış olup iptal edilmemesi halinde, ek takip talebi verilmek sureti ile takibe devam etme imkanı bulunduğundan, yeni takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu-
İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmişse ancak bu tarihten sonra faiz istenebileceğinden, bakiye faiz alacağının aynı dosya üzerinden istenebileceği- İlam takip tarihinden önce kesinleşmişse; alacaklının bakiye faiz alacağını yeni bir icra takibi ile istemesi gerektiği-
Borçlunun ölümü ile alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren yedi günlük sürede kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakları olduğu- Borçlunun vefatı nedeniyle muris yönünden haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi gerektiği-