Davacı üniversite harçtan muaf olduğundan, istinaf harcına hükmedilmesine yer olmadığı-
Şikayetçi üçüncü kişinin taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi şikayet niteliğinde olup, icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılması gerektiği- Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet niteliğinde olduğu- Şikayeti reddedilen şikayetçi aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Mahkemece İİK'nun 17. maddesi gereğince infazı kabil bir karar verilmesi gerekirken; "davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, USD faiz alacağının ............... USD kısmının fazla talep edildiğinin ve EURO faiz alacağının ................ EURO kısmının fazla talep edildiğinin tespitine uyuşmazlığa çözüm getirmeyecek, infazı kabil olmayacak nitelikte tespit hükmü kurularak karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Maddi hata sonucu (dilekçe içeriğinde doğru takip dosyası taraflarına ilişkin bilgilere yer verildiği de gözetildiğinde) dosya numarasının itiraz dilekçesinde yanlış yazılmasının hakkın zayii olmasına neden olmayacağı- Borçlunun süresinde itirazı nedeniyle takip duracağı-
Adı geçen dava dosyalarından her biri hakkında verilecek olan hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunmasından dolayı dosyalar arasında doğrudan bağlantı olduğu ve ancak birleştirilerek sağlıklı sonuca ulaşılabileceği görülmekle, mahkemece yerel İcra Hukuk Mahkemesi’nin dosyalarının birleştirilmelerine karar verildikten sonra bilirkişiye tevdii ile her iki dava dosyasına konu takip dosyalarının birlikte nazara alınacak şekilde rapor düzenlettirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi için bozma yoluna gidilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişi şirket yetkilisi olmayan, şirketin sahibinin halasının oğlunun, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunamayacağı-
Davacının “alacak kalemlerinin düzeltilmesi ve haczin kaldırılması “ şeklinde iki ayrı talebi olup, alacak kalemlerinin düzeltilmesi talebi konusunda bir karar verilmemesi ve değerlendirme yapılmamasının HMK. nın 297/2 ve 359/2. maddelerine aykırı olduğu-
Borçlunun, usulsüz tebligat şikayetini içeren dilekçesini, öğrenme tarihi olarak belirttiği tarihe göre süresinde sunduğu, böylece İİK'nun 16. maddesi gereğince yasal 7 günlük sürede itirazda bulunduğu görüldüğünden, mahkemece, süresinde yapılan usulsüz tebligat şikayetinin incelenerek karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, borçlunun icra mahkemesine başvuru tarihi itibariyle bakiye dosya borcu bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken, bu tarih itibariyle henüz hükmedilmemiş olan ve daha sonrasında zaten takip konusu yapılan icra inkar tazminatının da ilavesi ile hesaplama yapan .......... tarihli ikinci ek bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsiz olup, şikayet tarihi itibariyle mevcut duruma göre hesap yapılacak şekilde yeni bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Şirketin temsilcisi olmayan kimsenin üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunamayacağı- Geçerli herhangi bir istihkak iddiası bulunmadığından şikayetin hukuki yarar bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği-