Aynı taşınmazın iki ayrı kişiye «taşınmaz satış vaadi sözleşmesi» ile satılmış olması halinde, satış vaadi sözleşmesi önce olan alacaklıya, satış bedelinin paylaştırmasında öncelik tanınacağı–
Hisse senedi yerine geçmek üzere çıkarılan ilmühaberlerin de İİK. mad. 88’de öngörülen şekilde haczedilebileceği—
Gerek ilam ile gerek ara kararı ile hükmedilen nafakanın -kesinleşmesine gerek olmadan- (başlangıç tarihi ayrıca açıklanmamış ise) karar tarihinden itibaren istenebileceği–
«Artırmanın, satıştan en az bir ay önce ilan edilmesi» gerekeceğini öngören İİK. 126. hükmünün emredici bir hüküm olması nedeniyle kamu düzeniyle ilgili olduğu, bu hükmün icra mahkemesi tarafından doğrudan doğruya gözetileceği–
«Senedin icra takibine konu edilmemesi ve üçüncü kişilere ciro edilmemesi» şeklinde, ticaret mahkemesince verilen karar nedeniyle, senedin icra takibine konulmasında fiili imkansızlık yaratılmış olduğundan, bu tarihte zamanaşımı süresinin kesilmiş olacağı-
Takip hukuku açısından «takip talebi»nin, «dava dilekçesi» niteliğinde (hükmünde) olduğu-
Şikâyetlerde icra müdürünün değil ilgililerin -yani, «alacaklı» ve «borçlu»nun- hasım gösterilmesi, eğer gösterilmemişlerse, şikayete dahil edilmeleri gerekeceği–
«Haczin kaldırılması» isteminin (şikâyetinin) hasımsız olarak incelenemeyeceği–
Taşınmazın aynından doğmayan vergi alacağının, ipotekli alacaklı karşısında bir önceliği bulunmadığı (satış bedelinin, ipotekli alacaklıdan önce vergi dairesine ödenmeyeceği)—
Haciz sırasında hazır bulunan üçüncü kişinin (borçlunun kızkardeşinin), «haczedilen şeylerin başka bir üçüncü kişiye (annesine/babasına) ait olduğunu» ileri sürmesinin, -İİK. 99’a göre bir- «istihkak iddiası» sayılmayacağı–