Avukatlık ücreti, taraflar lehine hükmedilmiş olsa dahi, müvekkilin borcundan dolayı karşı tarafça takas ve mahsup edilemeyeceği (Av. K.mad. 164/V)— Dava sonunda, mahkemece (icra dairesince) tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin –iş sahibinin (müvekkilinin) borcu nedeniyle- ‘takas’ ve ‘mahsup’ edilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre kebirlenen avukatlık ücretinin bu ayrıcalıktan yararlanamayacağı—
«Asıl borçlu» hakkında takip yapılmadan «ipotek verenler» hakkında takip yapılamayacağı ve daha sonra «asıl borçlu»nun takibe dahil edilemeyeceği, kamu düzeni ile ilgili olan bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilerek «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği gibi, takibin her aşamasında borçlu tarafından «süresiz şikayet» konusu yapılabileceği—
En yüksek işletme kredisi faizinin, işletme kredisi veren Halk Bankası, Sınai Kalkınma Bankası gibi bankalardan sorularak ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanması gerekeceği–
«Kıdem tazminatı»na ilişkin «en yüksek mevduat faizi»nin, dönemlerin başlangıç (akdin fesih, hakkın doğum) tarihlerindeki oranlar dikkate alınarak -birer yıllık dönemler halinde- hesaplanacağı–
Takip iptal edildikten sonra, alacaklının aynı dosya üzerinden harç vermeden yeni bir takip başlatamayacağı–
İİK.’nun 89/I uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmesine rağmen 3. kişiye 2. haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, icra dairesinin hatalı olan bu işlemine yapılacak şikayetin süreye bağlı olmadığı, çünkü bu durumda, «bir hakkın yerine getirilmemesi»nin söz konusu olduğu–
İİK. 277 vd. göre açılan iptal davası sonucunda verilen «tasarrufun iptaline» ilişkin ilâmın, kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Verilen borç para karşılığında, ayrıca ipotek alınmış olması halinde İİK. 45 uyarınca öncelikle ipotekli takip yapılması gerekeceği–
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı hakkında bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
İhalenin feshi istemi, medeni usul hukuku anlamında «dava» olmayıp, «şikayet» niteliğinde olduğundan, «karşı taraf»ın ‘yanlış gösterilmiş’ veya ‘hiç gösterilmemiş’ olmasının şikayetin reddine neden olmayacağı—
