Haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve halen yürürlükte olan 5999 sayılı Kanunun Geçici 6. maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerekeceği, bu durumda borçlunun Vakıflar Bankası'ndaki hesabına haciz konulmasının hukuka uygun olduğu-
İcra takibinin dayanağı olan ilam işçilik alacaklarına ilişkin ayrı ayrı hükümler içermekte olup, bu ilam, tarafların temyizi üzerine yalnızca fazla çalışma alacağı hükmü yönünden bozulmuş olup, bozma nedeni olan fazla çalışma dışındaki bentler için tarafların temyiz itirazları reddedildiğinden, hükmün, bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden takibin devamında bir usulsüzlük bulunmadığı-
İcra takibinin açıldığı tarihte iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararında “…hiçbir takip yapılmamasına …” karar verilmiş olup, takip tarihine kadar bu tedbirin kaldırıldığı iddia edilmediğine göre tedbir devam ederken, tedbire aykırı olarak yapılan takibin iptal edilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlu vekilinin diğer şikayet nedenleri arasında işlemiş faiz ve faiz oranlarına yönelik de istemi bulunduğundan; bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesinin gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı olan ilamı işçilik alacaklarına ilişkin hükmün, bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları yönünden takibin devamında bir usulsüzlüğün bulunmadığı-
3. kişinin haciz konulan taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğu nedenine dayalı şikayet, bir hakkın yerine getirilmesine yönelik bulunduğundan İİK.nın 16/2. maddesi gereğince süreye tabi olmadığı-
Şikayetçi yalnızca müteselsil kefil değil aynı zamanda asıl borçlu olduğundan; mahkemece şikayetçinin borcunu ödediğine ilişkin iddiasının ve de ödendiğine ilişkin belgesinin bulunmadığı (sunmadığı) nazara alınarak, 5661 sayılı Yasa'dan yararlanamayacağı ve borçtan sorumlu olduğunun kabul edilmesinin gerekeceği-
Yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda, aktif ve pasif dava (icra takibi) ehliyeti bulunduğu, aksinin benimsenmesi durumunda, üçüncü kişilerin yönetici ile sözleşme yapmaktan kaçınacakları ve bundan kat maliklerinin zarar görecekleri- Takip dayanağı faturanın sitenin ortak gideri kapsamında onarım-yapım-tadilat işlerinden kaynaklandığı anlaşıldığından, faturaların tahsili amacıyla yönetim aleyhine icra takibi yapılabileceği-
Şikayet tarihinde icra takip dosyasında henüz ihale yapılmamış olup; bu aşamada kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetin esasının incelenerek sonuçlandırılması gerekeceği-