Borçlunun başvurusunun, İİK'nun 179/b. maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayet olup yasanın emredici hükmünden kaynaklandığından ve kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi olmadığı-
"Taşınmazın kapısı üzerindeki numarasnın, tapu sicil müdürlüğünde mevcut mimari projede farklı olduğu, meskenin bulunduğu ana yapı yönetim planı ile mimari projede uyumsuzluk mevcut olduğu, satış kararına esas alınan bilirkişi raporunda bu hususa değinilmediği, satış ilanında bu şekilde yer aldığı" şeklindeki iddiaların, satışa hazırlık işlemi olan kıymet takdir raporunun ve satış ilanının yanlışlığı nedeniyle ihalenin feshi istemi niteliğinde olduğu- Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi içini usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise, yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerektiği- Öğrenme açısından aslolan şikayetçiye bir tebligat yapılması olup, tebligat bulunmaması halinde öğrenme tarihinin ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği- Şikayetçilerin, ileri sürdükleri hususu ihaleden önce öğrendikleri halde bu tarihten itibaren yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadıklarından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyecekleri- Satış ilanında satışa konu taşınmaz için "yıpranmış" ibaresinin yazılması hususu, borçlular tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde, mahkemece bu hususun fesih nedeni olarak kabul edilmesinin de hatalı olduğu-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından takibin veya davanın bütün ortaklara karşı açılmasının zorunlu olduğu-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu ve yasal düzenlemeler karşısında alacaklıların bu davranışının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-
Üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklara ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptali istemine ilişkin davada, borçlunun icra mahkemesine başvurarak 3. kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptalini istemesinde hukuki menfaati olduğundan, aksi yöndeki mahkemenin kabulü yerinde olmadığı - 6215 Sayılı Yasanın 10.maddesi ile değişik 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat Ve Görevleri hakkında Kanun'un Ek 9.maddesinde '...Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve genel müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamayacağı ve devredilemeyeceği- Genel müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti genel müdürlüğe ait olacağı, bu taşınmazlar genel müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılacağı- Federasyon malları Devlet malı hükmünde olup, haczedilemeyeceği, bu durumda şikayetçi Yüzme Federasyonunun bütün menkul, gayrimenkul malları, hak ve alacakları ile her türlü gelirleri anılan madde kapsamında haczedilemeyeceği, o halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği -
Borçlularca eski hale getirme işleminin eksik yapıldığına ilişkin icra memuru işlemine karşı şikayetin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği-
İcra hukuk mahkemesince süresinde dosya arasına alınmayan, gider avansı ve bilirkişi ücreti ödendiğine dair dekont için meydana gelen gecikmeden şikayetçinin kusuru olmadığı, bu nedenle şikayetin süresinde yapıldığının kabulü gerekeceği-
6552 sayılı Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini "söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtildiğinden, bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun çocuğun takipte taraf ehliyeti olmadığına yönelik şikayeti ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup, her zaman mahkeme önüne getirilebileceğinden, bu şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-