İcra dairesindeki kefaletlerin, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olduğu- İcra kefaletinin, Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığı iddiasıyla icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına yönelik olup, süresiz şikayete tâbi olduğu- İcra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin, yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılması gerektiği-İcra emri tebliğinin üzerine, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceğinin değerlendirilip, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar vermesi gerektiği-İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptalinin talep edilemeyeceği-
Takip yapılan borçlunun eşi olan şikayetçinin, taşınmazın aile konutu olduğunu alacaklıya ihtar ederek kira sözleşmesinin tarafı haline geldiği- Kira sözleşmesinin tarafı haline gelen eşin tahliye taahhüdünün geçersiz bulunması nedeniyle takibin iptalini talep etmesi halinde, mahkemece, takip alacaklısına süre verilmek suretiyle şikayetçiyi, borçlu sıfatı ile takibe dahil etmesi istenerek, bu husus yerine getirildiğinde şikayetin reddine, aksi halde, takibin, zorunlu takip arkadaşlarının tamamına yöneltilmemesi nedeni ile şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun aynı taşınmazda ikamet eden eşinin TMK 194 gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının olmadığı-
Haczin arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine konulmuş olmasına rağmen, arsa niteliğindeki taşınmaz ile üzerindeki menkulleri kapsar şekilde kıymet takdiri yapıldığı- Taşınmaz üzerindeki menkulleri elinde bulunduran davacı 3. kişinin talebi şikayet mahiyetinde olup, davacı 3.kişinin şikayet başvurusunda bulunmasında hukuki yararı bulunduğu- Davaya konu menkullerin kıymet takdirinin dışında tutulması yönünde şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı--
Ittıla tarihi, vekalet sunulan tarih olarak kabul edilerek öğrenme tarihine göre yasal 7 günden sonra yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddi gerektiği-
Takip talebinde TBK'nun 100. (BK.'nun 84.) maddesine yönelik bir talep olmasa bile kısmi ödemelerin, anaparadan değil, öncelikle faizden ve masrafdan mahsup edileceği-
Tebligattan haberdar olduğunu bildirdiği tarihe göre, yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine şikayette bulunan borçlunun şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurunda, "itirazın iptali davasında yetkisizlik nedeniyle itirazın iptali talebinin reddine karar verildiği", alacaklının HMK. mad. 20'ye aykırı şekilde 2 haftalık sürede gönderme talebinde bulunmadığından, takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi talebiyle birlikte takip talebiyle ödeme emrinin birbiriyle uyuşmadığından ödeme emrinin iptalini talep ettiği ayrıca itirazın iptali talebi reddedildiğinden yeniden harç yatırılarak yeni takip yapılması gerektiğinden takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, istemin, takibin örnek 7 takip olduğu, itirazların icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle reddedildiği anlaşılmış olup bu başvurunun şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olduğu-
Takip dosyasına sunulan kira sözleşmesinin taraflarından olan kişinin mirasçısı olduğu kanısıyla .... hakkında takibe girişilmişse de, bu kişinin daha önce vefat etmesi nedeniyle sonra vefat edenin mirasçısı olmadığı, kendisi ve kendisinin ölmesi nedeniyle mirasçıları hakkında takibe girişilmesi veya takibe dahil edilmesi mümkün olmadığı- Takibin başladığı tarihi itibariyle kira sözleşmesinin taraflarından biri olanın da vefat etmiş olması nedeniyle kendisine ödeme emri tebliğ edilip kendisi hakkında yürütülen takibin kesinleştirilmesi mümkün olmadığından mirasçılarının takibe dahil edilmesinden sonra ödeme emri tebliğ edilip haklarındaki takip kesinleştirilmeden borçlu hakkında haciz işlemi yapılmasının da mümkün olmadığı-
Bedeli paylaşıma konu olan aracın muhafazası ile ilgili masrafların, aracın aynına ilişkin MTV'den önce ödeneceği, bu bedelin Adalet Bakanlığı'nca yayınlanan Yediemin Depolarına İlişkin Ücretten fazla olamayacağı, geri kalanın da sıra cetveli yapılarak önce MTV gelmek kaydıyla sıraya alınması gerektiği- Sıra cetvelinin iptaline ilişkin uyuşmazlığın icra mahkemesince duruşma yapılarak görülmesi gerektiği-