775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 34/1.maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre belediyelerce tahsis olunan arsalar, yapılar ve bu arsalar üzerinde yapılan bina ile meydana gelen taşınmaz mallar, tahsis tarihinden itibaren 10 yıl süre içinde haczedilemez" düzenlemesinin yer aldığı, sözü edilen hüküm emredici nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili olduğundan bu konudaki şikayetin süreye bağlı olmadığı-
Aktif husumet ehliyetine ilişkin şikayetin mahkemece re'sen dikkate alınacağı ve bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı- İtiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durmuş olmasının borçlunun şikayet hakkını ortadan kaldırmayacağı, alacaklılar tarafından itirazın iptali davası açılmış olmasının da mahkemece istemin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda kredi sözleşmesinin kefili olduğunu ve asıl borçlu hakkında takip yapılmadan kendisi hakkında takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini istediği, takip tarihinden önce alacaklı tarafından takip dayanağı kredi sözleşmesinin asıl borçlusuna ihtarname gönderildiğine ve ihtar sonuçsuz kaldığına göre, müteselsil kefil olan muteriz borçlu yönünden TBK'nun 586. maddesinde öngörülen takip koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekip, şikayetin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, takibin şekline göre, borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlayacak şekilde hüküm tesis edilemeyeceği-
Ödeme emrinin borçlunun takip talebinde belirtilen adresine çıkartıldığı, anılan tebliğ mazbatası üzerine; "adresin kapalı olması nedeniyle, yapılan araştırmada bilgisi alınan fakat ismi okunamayan kişiden sorulduğu, muhatabın bu adreste oturduğu ve şu an ..... gittiği imzadan kaçınarak sözlü beyan etmiş olup T.K. 21. mad. gereği bağlı bulunduğu mahalle muhtarının imzasına tebliğ edilerek 2 nolu form kapısına yapıştırıldı. Durumdan bilgisi alınan kişiye haber verildi." şerhi düşülmek suretiyle, 21.03.2016 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı anlaşıldığından,; tebliğ memurunun, muhatabın adreste bulunmama sebebini, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve bilgisine başvurulan fakat mazbata üstündeki ismi net okunamayan kişinin anılan durumdan net olarak bilgisinin olup olmadığını sorgulamadan, yapılan açıklama ile yetinerek ödeme emrini muhtara tebliğ etmiş ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığı, bu durumda, anılan tebligatın usulsüz olduğu- Usulsüz tebligat şikayetinin 7 gün içinde yapılması gerektiği-
İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin haczin öğrenildiği tarihten başlayacağı-
Mahkemece aldırılan 29/02/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; şikayete konu dosyaya yapılan 25/03/2015 tarihli 33.209,26 TL tutarlı ödeme miktarının yine Çakırhöyük Belediye Başkanlığına ait olan TR 41 00012009182000007000113 nolu hesaptan virman yapıldığının tespit edildiği, davacı belediye başkanlığına ait virman yapılan 0700113 nolu banka hesabından virman yapılmadan önceki ilk para girişinin 16/03/2015 tarihinde iller bankasından gelen 196.045,24 TL olduğunun tespit edildiğini anlaşıldığından, mahkemece şikayete konu hesaba yapılan virmanın şikayete konu hesabı havuz hesabı yapacağı belirlemesinin isabetsiz olduğu-
Şikayetçinin, şikayete konu ettiği kararın alındığı ve iştirak haczinin konulduğu icra takibinin tarafı olmayıp, 3. kişi olmakla, taraf olmadığı icra takip dosyasında verilen iştirak haczi talebinin kabulüne dair karar ile bu karar doğrultusunda konulan iştirak haczinin kaldırılmasını isteme hakkının bulunmadığı, aynı menkuller üzerinde kendisinin de haczi bulunan şikayetçi 3. kişinin, şikayet konusu yaptığı hususların, ileride sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz yoluyla ileri sürülmesi durumunda değerlendirme konusu yapılabileceği-
Menkul haczi esnasında diğer borçlunun hazır bulunmuş olmasının, taşınmaz maliki şikayetçi-borçlunun şikayete konu taşınmaz haczini öğrendiği anlamına gelmeyeceği- Borçluya İİK. mad. 103. uyarınca, davetiye de tebliğ edilmediğinden, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal sürede yapıldığının kabulü gerektiği-
Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikâyet yolu ile ortadan kaldırılmaması hâlinde yasal sürenin geçmesi ile özellikle sıra cetveline esas alınacak haczin düşmeyeceği-
Hakkında ödeme emri düzenlenmeyen şikayetçiye, borçlu olarak gösterilmediği ödeme emrinin tebliğ edilmesi adı geçene borçlu sıfatı kazandırmayacağından,şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-