Takip dosyasına sunulan kira sözleşmesinin taraflarından olan kişinin mirasçısı olduğu kanısıyla .... hakkında takibe girişilmişse de, bu kişinin daha önce vefat etmesi nedeniyle sonra vefat edenin mirasçısı olmadığı, kendisi ve kendisinin ölmesi nedeniyle mirasçıları hakkında takibe girişilmesi veya takibe dahil edilmesi mümkün olmadığı- Takibin başladığı tarihi itibariyle kira sözleşmesinin taraflarından biri olanın da vefat etmiş olması nedeniyle kendisine ödeme emri tebliğ edilip kendisi hakkında yürütülen takibin kesinleştirilmesi mümkün olmadığından mirasçılarının takibe dahil edilmesinden sonra ödeme emri tebliğ edilip haklarındaki takip kesinleştirilmeden borçlu hakkında haciz işlemi yapılmasının da mümkün olmadığı-
Bedeli paylaşıma konu olan aracın muhafazası ile ilgili masrafların, aracın aynına ilişkin MTV'den önce ödeneceği, bu bedelin Adalet Bakanlığı'nca yayınlanan Yediemin Depolarına İlişkin Ücretten fazla olamayacağı, geri kalanın da sıra cetveli yapılarak önce MTV gelmek kaydıyla sıraya alınması gerektiği- Sıra cetvelinin iptaline ilişkin uyuşmazlığın icra mahkemesince duruşma yapılarak görülmesi gerektiği-
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgiliye ait olduğu-
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessesenin mevcut olmadığı her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı-
Önalım davası ortaklığın giderilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra açılmış olup, anılan davada henüz tapuda iptal ve tescile ilişkin herhangi bir hüküm verilmediğinden ve dolayısıyla önalım hakkı cebri icrayı engellemeyeceğinden, mahkemece satış işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Şikayetçi, önalım davası sonucu adına oluşacak tapu kaydına dayalı olarak ihtilaflı payla ilgili taleplerini genel mahkemede açacağı davada ileri sürebileceğinden, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Gerekçe gösterilmeksizin şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
"Satış talebinin reddine yönelik işlemin iptali"ne ilişkin şikayetin diğer borçlu yönünden de HMK. mad. 25, 26  gözetilerek incelenmesi gerektiği-
Takip, alacaklı tarafından (iflasın ertlenmesi) tedbir kararından sonra başlatılmış ise de, tedbir kararının alacaklıya tebliğ edildiği veya alacaklının takipten önce tedbir kararının varlığından haberdar olduğu görülmediğinden, icra işlemlerinin tedbir kararı içeriğine aykırılığı sonucunun oluşmasında, alacaklıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı ve bu durumda, mahkemece, tedbir kararı uyarınca, tedbir kararından sonra açılan takibin itiraz eden borçlu yönünden "durdurulmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptali" yönünde hüküm tesisi ve haksız olarak şikayet yoluna başvurulmasına sebebiyet vermeyen alacaklı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Üst sınır ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, limit aşımına ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
TBK. mad. 585 uyarınca, adi kefalette alacaklının, borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemeyeceği, ancak, borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alması, borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ya da borçluya konkordato mehli verilmiş olması koşullarından birinin varlığı halinde doğrudan doğruya kefile başvurabileceği- Alacaklı bankanın, tüketici kredisine kefil olan şikayetçi borçlu hakkında icra takibi yapabilmesi için, TBK. mad. 585'de ön görülen koşullardan birinin bulunması gerektiği, bu konudaki başvurunun süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-