Davalı alıcı şirket bakiye satış bedelinden daha fazlasını ödeyerek taşınmaz üzerindeki ihtilafı kaldırmıştır. Ancak taşınmaz halen davalı mülkiyetinde olup davalının taşınmazı iade etmeyeceği belirtildiğinden sözleşmenin feshi ile şimdiye kadar ödediği 81.500 Doların iadesini talep edemez; bu durumda bakiye bedele yönelik davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
TKHK 'nun 3.maddesinin k. bendinde "Kredi veren'in" tanımı yapılmış olup, Gerek öğretide gerekse Yerleşmiş Yargısal içtihatlarda İkrazatçılık faaliyetinin TKHK kapsamında Kredi veren olarak kabulü mümkün olmadığından, dava konusunun, Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmediği-
Davacı dava konusu çekte yapılan düzeltmelerdeki parafların keşideciye ait olmadığını, bu düzeltme ve parafların kendi cirosundan sonra yapıldığını ve hamilin kötü niyetli olduğunu ispatlamasının gerekeceği-
Dava konusu satış, limited şirketin tek malvarlığı olan ve üzerinde petrol ofisi kurulu arsa satışına ilişkin olduğuna göre, şirket müdürünün tek başına temsil yetkisine dayanarak bu taşınmazı satmasının TTK'nın 542.maddesi (şimdi; Yeni TTK. mad. 629/(1) ve 632) yollaması ile aynı Kanun 321.maddesi ve şirketin tüm malvarlığının elden çıkarılması da yine limited şirketlerde de uygulanması mümkün olan TTK'nın 443/2.maddesi [şimdi; Yeni TTK. mad. 538/(2)] hükmüne aykırılık oluşturduğu-
Takip alacaklısı tarafından TTK.nun 708 (şimdi; Yeni TTK. mad. 796) ve 720 (şimdi; Yeni TTK. mad. 808) maddelerinde öngörülen şekilde, çekin muhatap banka vekili olarak hareket eden ING Bank tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak ibraz edildiği ve alacaklının takip hakkını kazandığı-
Süresinde açılan kısmi davaya konu 500,00-TL.sı tazminat alacağı bakımından zamanaşımı süresi kesilir ise de, kısmi davada, dava edilmeyen alacak kesimi için, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olması zamanaşımını kesmeyeceğinden, 09.07.2008 tarihinde davacı vekilince ıslaha konu yapılan ve fazlaya ilişkin hak kapsamında talep edilen tazminat alacağının iki yıllık dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra talep edilmesi olanağı bulunmadığı-
İptali istenen genel kurul toplantısında OSB'nin organları seçilmiş ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yetki belgesi verilmiş olup, Organize Sanayi Bölgesi 4562 Sayılı Yasa ile tüzel kişilik kazandığından davanın Manisa Sanayi ve Ticaret Odası Organize Sanayi Bölgesine ve genel kurul toplantısında seçilen ve OSB'yi temsile yetkili yönetim kuruluna yöneltilmesi gerekeceği-
Davacının işini (ticareti) terkettikten sonra odaya başvurarak kaydını terkin ettirmek ve ticaret sicil gazetesinde yayınlatmak gibi işlemleri yapmadığı anlaşılmakla talep edilen dönemle ilgili olarak kayıtlı üye olduğunun ve aidat ödemekle yükümlü bulunduğunun kabulünün gerekeceği-
Kooperatif ana sözleşmesinin ortaklık şartlarını belirten 10 ncu maddesinde, kooperatife ortak olabilme şartları arasında araç sahibi olma şartı da gösterilmiş ise de, aracın yitirilmesi, hemen üyenin ortaklık sıfatını yitirmesi sonucunu doğuracak bir neden olarak kabul edilemez, ortağın yeniden araç sahibi olma veya ortaklığı devir etme ihtimali mümkün bulunduğundan, bu konuda ortağa makul bir süre içerisinde araç sahibi olması yönünden en az bir defa ihtar yapılması ve bu şartı yerine getirmediği takdirde ihraç edilmesinin gerekeceği ve bu uygulamanın hayatın olağan akışına, iyi niyet kurallarına ve kooperatifin amacına uygun olacağı-
Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.9.2008 tarih ve 2008/770 sayılı ara kararı gereğince TOB Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında hiç bir takip yapılmamasına, yapılmış takiplerin durmasına karar verildiği anlaşıldığından şikayetçi şirket hakkındaki takibin 11.11.2006 tarihinde tedbir kararından sonra yapılmış olması nedeni ile icra mahkemesince takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-