İİK. mad. 78 gereği, üçüncü kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle, borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, üçüncü kişi tarafından borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapılması, yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığının icra dairesine bildirilmesi gerektiği- İİK.'nun 89. maddesinden farklı olarak, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde, üçüncü kişi nezdinde kesinleşen bir alacağın bulunmayacağı- Şikayetçiye tebliğ edilen haciz ihbarnamesine ilişkin tebligat parçası üzerinde maaş haciz müzekkeresi yazılması, haciz ihbarnamesini haciz müzekkeresine çevirmeyeceğinden, şikayetçi üçüncü kişinin itirazda bulunarak haciz ihbarnamesinin iptalinin istemekte hukuki yararının bulunduğu-
İİK. mad. 94 uyarınca açılan alacak davasında, yükleniciden alacaklı olan davacının talep edebileceği bedelin, yüklenicinin arsa sahibinden alacaklı olduğu bedel ile sınırlı olduğu- Dava dışı yüklenicinin, arsa sahiplerinden imalat bedeli için açtığı davanın birleştirilmesine karar verilip, binanın zemin katında projeye aykırı değişikler nedeniyle inşaatın davalı arsa sahiplerince kullanılıp kullanılamayacağı, imara ve projeye uygun hale getirmenin mümkün olup olmadığı, inşaatın statiğinde projeye aykırılık bulunup bulunmadığı, bu şekilde bir aykırılık varsa güçlendirme ile giderilip giderilemeyeceği, güçlendirme bedelinin ne olduğu hususları üzerinde durularak, gerek proje, gerekse imara aykırılıklar giderilebilecekse bunların giderilme bedeli, statiğe aykırılık bulunması halinde güçlendirme bedeli yapı maliyetinden düşürülerek belirlenecek bedel itibariyle sonucuna göre karar verilmesi, proje ve imara aykırılıklar veya statiğe aykırılık giderilemeyecek mahiyettte ise bu durumda yapılan inşaatın arsa sahipleri açısından maddi bir değeri olamayacağından davanın reddedilmesi gerektiği-
İİK. mad. 89/3, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihine göre şikayetçi (üçüncü kişi) tarafından süresi içerisinde menfi tespit davası açılıp davanın açıldığının takip dosyasına bildirildiği anlaşıldığından, menfi tespit davası neticesinde verilen karar kesinleşene kadar takibin durdurulması gerektiği, takibin devamı ile şikayetçi aleyhine haciz işlemi yapılmasının hatalı olduğu-
Barter sisteminin; üye firma veya gerçek kişilerin satın aldığı mal veya hizmetlerin bedelini yine sistem içerisinde, üyelere mal veya hizmet satarak ödediği bir sistem olduğu- Barter sistemi ile satış yapan üyenin, satış bedeli kadar barter sisteminden alacaklı olacağı ve satışla elde ettiği barter çeki ile alacağını, sistemden yine mal veya hizmet satın alarak tahsil ettiği- Alacaklının İİK. mad. 89/4 uyarınca tazminat istemi ile açtığı davada, şirket merkezinde tespit edilen “borç yapılandırma ve geri ödeme protokolü kapsamında teminat senedidir” yazılı, düzenleyeni borçlu Ltd. Şti., 10.000.000 TL bedelli bonoda, lehtarın üçüncü kişi A.Ş. olduğu gözetildiğinde, protokol ve barter sisteminden borçlu adına yapılan emtia ödemesi ile, borçlu Ltd.Şti.'nin, üçüncü kişi A.Ş.'den alacaklı konumuna geçmediğinin kabulü gerektiği- Üçüncü kişi A.Ş.'nin şirket merkezinde, ticari defterler dışında kayıt ve defterler tutulmuş olmasının da, takip borçlusu Ltd. Şti.'nin, üçüncü kişi A.Ş.'den istenebilir hale gelmiş, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olduğu sonucunu doğurmayacağı-
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun, şikayet tarihi itibariyle tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğu- Şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayeti ile haczedilen paranın gönderilmesi yazısının iptali talebine yönelik başvurunun derdestlik oluşturmayacağı-
Kararın gerekçe kısmında; bahsi geçen 89/1. haciz ihbarnamesine ilişkin şikayet ile ilgili olarak ihbarnamenin iptaline karar verilmesi yönünde kanaat oluşmasına rağmen, sehven düzeltilmesi yönünde hüküm kurulduğu belirtildikten sonra, hüküm bölümünde, anılan ihbarname geçerli kabul edilip tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilerek, mahkemece, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk olacak şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
1. haciz ihbarnamesine yasal süre içinde itiraz edilmesi durumunda, borçlunun, üçüncü kişi nezdinde 89. madde kapsamında haczedilecek bir alacağı bulunmadığı kabul edileceğinden, kendisine 2. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, buna rağmen tebliğ edilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup İİK. mad. 16/2 uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
Yerel mahkemece ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra, alacaklı tarafından borçlu aleyhinde icra takibi başlatılmış ise de; tedbir kararında; "... hangi sebebe dayanırsa dayansın davacı hakkında başlamış ve başlayacak takiplerin... durdurulmasına" şeklinde karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece, anılan tedbir kararı gereğince, borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmolunması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-