Borçlunun …’ten aldığı 100.000,00 TL karşılığında taşınmaz üzerine 1.derece, 07.11.2009 tarihine kadar süreli ve faizsiz olarak ipotek konulmuş, ipotek sözleşmesinde borcun 07.11.2009 tarihine kadar peşin ve defaten ödeneceği kararlaştırılmış olup, anılan ipotek açıklanan bu hali ile karz ipoteği niteliğinde olup, alacaklı, anılan süreye kadar takip yapamayacak, sürenin dolmasından itibaren ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip hakkının doğmuş olacağı-
Somut olayda, süreli ipoteğin 04.05.2009 takip tarihinde muaccel olduğu tartışmasız olup, bu belge ilam niteliğinde olduğundan mahkemece açıklanan nedenlerle icra emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken icra emrinin iptaline dair karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
‘Mükerrerlik iddiası’nın ‘borca itiraz’ niteliğinde olup, yasal süresi içinde icra dairesine bildirilmesi gerekeceği–
Takibin iptali nedeniyle menfi tespit davası konusuz kalsa bile mahkemece dava tarihi itibariyle haklılık durumu üzerinde durularak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin gerekeceği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takiplerde her türlü itirazın icra dairesine süresi içerisinde bildirilmiş olması gerekeceği–
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takiplerde ‘limit aşımı’ dışındaki itirazların şikayet niteliğinde olmayıp ‘itiraz’ niteliğinde olduğu ve icra dairesine bildirilmesi gerekeceği, buna karşın ‘limit aşımı’ ile ilgili başvurunun ise ‘şikayet’ niteliğinde olup icra mahkemesine yapılması gerekeceği–
İcra mahkemesince ‘asıl borçlunun takip edilmediği’nden bahisle ‘takibin iptaline’ karar verilebilmesi için, bu hususun İİK.nun 150. maddesi uyarınca yasal süresi içerisinde ileri sürülmüş olmasına bağlı olduğu–
Borçlunun «ipotek limiti ile sorumlu tutulabileceğine, limit dışında sorumluluğunun söz konusu olamayacağına» ilişkin şikayetinin kamu düzeni ile ilgili olduğu, bu nedenle «süresiz olarak» yapılabileceği—