Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin dayanağı sözleşmenin cari hesap, kısa, orta, uzun vadeli kredinin kullandırıldığını göstermemesi nedeniyle alacaklının İİK'nun 150/ı maddesinden faydalanamayacağı, bu haliyle ipotek belgesi İİK'nun 150/ı maddesinde belirtildiği şekilde borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakti veya gayrinakti bir krediyi kullandıran banka tarafından ibraz edilmediğinden, bahsi geçen ipoteğin, İİK'nun 150/ı koşullarını taşıyan limit ipoteği dolmadığı, anılan ipotek, borçlu firmanın cari hesaplarının teminatını teşkil etmek üzere kurulduğundan ipoteğin İİK'nun 149. maddesinde düzenlenen anapara (karz) ipoteği olduğundan da söz edilemeyeceği-
Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken esastan reddine karar verilmesi ve bunun sonucu olarak davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekeceği-
Hüküm, sadece vekalet ücreti yönünden davalı vekili tarafından temyiz edildiğine, davalı yargılama oturumunda kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, HUMK'nun 423 ve devamı, HMK'nun 330. maddesi ile karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7.maddesi hükmü uyarınca; davalı vekili yararına avukatlık ücreti taktir ve tayini gerekeceği-
Her davanın açıldığı tarih itibariyle değerlendirilip sonuçlandırılması gerekliliği karşısında, konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp dava tarihi itibariyle ipotekle teminat altına alınan riskin devam edip etmediği hususu saptanıp varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Limit aşımı şikayetinin Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre, kamu düzenine ilişkin ve süresiz olduğu-
İcra emrine konu edilen ipotek belgesinin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden icra emrine konu edilemeyeceği ve ipotek limitini aşan tüm ferilerin iptali gerektiği, ipoteğin geçersiz olduğu, faizin ve asıl alacak miktarının fahiş talep edildiğine yönelik şikayette, borçluya icra emri, ipotek senedinde yazılı adresine tebliğe çıkarılmış, bila tebliğ iadesi üzerine, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince aynı adreste tebliğ edilmiş olduğundan, yapılan tebligatın geçerli olduğu, bu durumda borçlunun ipotek limitinin aşıldığı hususu dışındaki istemlerinin süreden reddi gerekeceği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinin, İİK. mad. 150 gereğince, ipoteğin iptali hakkında dava açılması halinde, İİK. mad. 72 hükümleri çerçevesinde durdurulabileceği, İİK. mad. 72'nin, borçluya icra takibinden sonra takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açma hakkı verdiği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında da, kural olarak ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlunun, gecikmeden doğan zararı karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, bu halde bile satışın tedbir yoluyla durdurulmasına cevaz verilmediğinden, ipoteğe rızası gereken eşin talebi üzerine, satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Satışın tedbir yoluyla durdurulmasına İİK.’nu cevaz vermemiş olup,bu hukuki durum dikkate alınmadan, ipoteğe rızası gereken eşin talebi üzerine, satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi halinde hükmün bozulması gerekeceği-
Süresinde satış istenmemesi halinde takibin düşeceği, düşen bir takipte ise satışın yapılması doğru olmayacağından, buna rağmen yapılan ihalenin de feshinin gerekeceği, satış isteme süresi satış talebi ile durduktan sonra ihalenin fesih edilmesi halinde sürenin kaldığı yerden işlemeye devam edeceği-