Çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının ya da kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada, çekişmeli yer ile tarafların ellerinde bulunan kısımların sınırları alınacak ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını, varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınarak karar verilmesinin gerekeceği, öncelikle davaya konu edilen 44 ve 831 parsel sayılı taşınmazların ilk tesisinden itibaren tedavülü ve tüm maliklerini gösterecek şekilde ve dayanak belgeleriyle birlikte çap ( tapu ) kaydının dosya içine alınması, içlerinde harita mühendisinin de bulunduğu üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmaz başında dinlenerek, davacının iddia ve davalının savunmasının eksiksiz bir şekilde soruşturulması, tüm taraf delillerinin toplanması; bunların sonucunda eğer tecavüzün Hazineye ait 831 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kaldığı tespit edilir ise parsel numarası bakımından ıslah edildiği ve harç yatırma zorunluluğu olmadığından sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davada ileri sürülen el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan değer üzerinden harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, anılan husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
1- çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekleri-
Davacı Vakıflar İdaresi’nin taşınmazı edindikten sonra 2005 yılında davalıyı fuzuli şagil olarak kabul ederek haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil istemiş ve davalının davacının bayii ile yapıldığı ileri sürülen kira sözleşmesine de icazet vermiş olmadığı, elatmanın önlenmesi isteği ile birlikte belirlenen ecrimisilin, istek de gözetilmek suretiyle hüküm altına alınmasının gerekeceği-
Birleşen davanın dilekçesinde, “H. G. mirasçıları” ibaresi kullanılmak suretiyle husumet yöneltilerek dava açıldığı, davacı vekilince mahkemeden alınan yetki belgesi ile H. G. mirasçılarını gösteren veraset ilamının dosyaya sunulduğu, böylelikle taraf teşkilinin sağlanmasının amaçlandığı anlaşıldığından, HMK'daki yasal düzenlemeler gözetilerek H. G. mirasçılarına dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir değerlendirme yapılması gerekeceği-
Davanın görülebilir bir nitelik kazanması bakımından davalı adına var olan kaydın yolsuz olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, idareye söz konusu kaydın kütükten terkini imkânının tanınması, bu konuda dava açması için önel verilmesi, açıldığı takdirde mahkemece terkin isteğinin kabulü ya da reddi yönünde verilecek karar doğrultusunda davanın hükme bağlanması gerekeceği-
E.tma haksız bir eylem olup, elatmanın önlenmesi davalarının ise haksız eylemi gerçekleştiren kişilere karşı açılacağı-
Dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil değeri ile elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarihli 10/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26., 27., 28., 30 ve 32. maddelerince harcın alınmasının gerekeceği-
Anlaşmazlığın, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı-