İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenmesi; sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerekeceği-
Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, projesine uygun hale getirilmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mülkiyet hakkından kaynaklanan bütün hak ve mükellefiyetlerin alıcısına geçeceği, yeni mülkiyet sahibinin de mülkiyet hakkından doğan haklardan yararlanacağı ve yapının mimari projesine uygun hale getirilmesini isteme hakkının bulunacağı-
Sağlığa zarar verdiği iddiası ile davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun kaldırılması isteğine ilişkin açılan davada,komşuluk hukukundan kaynaklanan hallerde elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, kural olarak bir zararın doğmuş olması gerekir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise bu hak kullanılabilir. Bu nedenle baz istasyonlarının uzun vadede sağlığa zarar vereceği/verebileceği, baz istasyonlarından psikolojik olarak etkilenildiği/etkilenileceği vs. şeklindeki kanıtlanması mümkün olmayan soyut iddialarla açılan davaların dinlenmesi mümkün olmadığı gibi mahkemece, davaya konu baz istasyonunun 21.04.2011 tarihli Yönetmelik hükümlerine göre limit değerlere ve güvenlik mesafelerine uygun olarak işletilmekte olup olmadığı hususunda aynı yönetmelik ve tebliğnamede belirlenen ölçüm sertifikası almış uzman bilirkişilerden oluşan kuruldan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, BTK'da görevli bilirkişinin düzenlediği rapora itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
İlke olarak, kira gelirinin üzerinden ecrimisil hesabında taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenmesi, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerekeceği-
Bir kimsenin kendi mülkiyet alanı içindeki binası veya bölümüne pencere açma olgusu TMK nun 683. maddesi gereğince mülkiyet hakkının bir sonucu olup, pis koku, duman, gürültü vs gibi zarar verici haller dışında, pencere açmanın karşı tarafın aile mahremiyetinin ihlali niteliğinde daha doğrusu komşuyu olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlık olduğunun kabul edilmemesi gerekeceği-
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkin olup, alınacak önlemler ile istinat duvarının kim tarafından yapılacağı ve masrafların hangi tarafça karşılanacağı açıkça belirtilmediğinden, mahallinde yeniden konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderir nitelikte hüküm vermeye elverişli rapor düzenlettirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 692. maddesi uyarınca paylı taşınmazda olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlı olduğundan, tecavüzlü inşaat temelinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak inşa edildiği ancak davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesinde imzasının bulunmadığı dolayısı ile paydaşlar arasında bu konuda oybirliği sağlanmadığından davacının yıkım isteğininde kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada, dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmaza elatması sabit olduğundan davalı aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
TMK.'nın paylı mülkiyete ilişkin 693/son maddesinde “Paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir.” hükmü ile aynı Kanunun elbirliği mülkiyeti ile ilgili 702/son maddesinde “Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” hükmüne göre, her iki mülkiyet türünde de davacının, üçüncü kişi konumundaki davalıya karşı tek başına dava açabileceği ve ileri sürülen isteklerde bulunabileceği-
Müvekkilin ölümüyle vekalet son bulunduğundan müvekkilin sağlığında düzenlediği vekaletname ile yetkili kıldığı vekil, müvekkilin ölümünden sonra onun adına dava açamayacağından; mahkemece, müvekkil dava açmadan önce ölmüş olduğundan "taraf ehliyeti" yokluğu yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-