Davacıya gönderilen ödeme emirlerine konu prim borçlarının 06.07.2004 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin olduğu 10 yıllık zamanaşımına tabi olup, davacı murisinin ödeme emrine konu borçlarından sorumlu olup, davacı murisi 14.11.2011 tarihinde vefat ettiğinden bu tarihten sonraki 2009/3. aya ilişkin borçtan sorumlu olmayacağı-
Borçlunun emekli olmadan emekli maaşının haczedilebileceğine dair muvafakatının geçersiz olduğu-
İK.nun 83.maddesi hükmü uyarınca, borçluya yardım sandığı vakfından bağlanan iradın, borçlunun ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürlüğünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra kalan bölümünün haczedilebileceği ve bu miktarın 1/4'den az olamayacağı-
Borçlu tarafından verilen muvafakat ve takibin kesinleştirilmesi talebi aynı anda aynı işlem ile yapıldığından, icra takibinin kesinleşmesinden önce olması nedeniyle geçerli muvafakat bulunmadığından, emekli maaşına uygulanan haczin kaldırılması gerektiği-
Sıra cetveline ilişkin olarak hem sıra ve hem de esasa itiraz olunması halinde de genel mahkemelerin görevli olacağı- Zamanaşımına ilişkin itirazın alacağın esasına yönelik olduğu- Diğer itirazlar ile birlikte "alacağın zamanaşımına uğradığı" ileri sürülerek yapılan başvurunun genel mahkeme görülmesi gerektiği-
Borçlunun "iki aylık süre içerisinde borcu ödenmemesi halinde emekli maaşına haciz konulması"na dair muvafakatinin, koşula bağlı tutulduğundan, geçerli olmadığı-
Borçlunun çalışırken maaşına konulan haczin, emekli olduktan sonra emekli maaşı üzerinde borçlunun muvafakati olsa bile devam etmesinin mümkün olmadığı-
Davalının alacağının tapu kaydına konulan haciz ile sabit olduğu, bu kaydın iptal edildiğine dair herhangi bir mahkeme kararı sunulmadığı ve sıra cetvelinin de 5510 s. K. mad. 93 uyarınca göre on yıllık zamanaşımı süresi dolmadan düzenlendiği anlaşıldığından, sıra cetveline itiraz davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Emekli maaşı alan borçlunun hacizden önce maaşına haciz konulmasına muvafakati maaşa konulacak haczin miktarı yönünden İİK'nun 83/a maddesi kapsamında geçerli bir muvafakat oluşturur mu ?