Şartları oluşmadığı halde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı; adres kayıt sisteminde (MERNİS) adresi tespit edilebilen davalılara Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı-
Davalıya tebliğe çıkarılan görevsizlik kararı, tensip zaptı ve gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat belgesinde haber kağıdının kapıya yapıştırıldığına dair şerh bulunmadığı, tebligatın bu nedenle usulüne uygun olmadığı-
Takip dosyasında borçlunun bilinen adresine çıkarılıp, bila tebliğ edilen bir tebligat olmaksızın TK'nun 10. maddesindeki hüküm yerine getirilmeden mernis adresine yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçluya "satış ilanı" ve "kıymet takdiri raporu"nun usulsüz olarak tebliğ edilmesi ve bu durumda borçlunun kıymet takdirine itirazda bulunması üzerine mahkemece uzman bilirkişi marifetiyle yerinde keşif yapılarak taşınmazın ihale tarihindeki değerinin araştırılması ve taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, buna karşın muhammen bedelin altında olması halinde ise - "zarar unsuru" oluşmayacağından- ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin kabul edilerek 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve bu durumda İİK. nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal süre içinde yapılan imzaya itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 127)- Tebliğ evrakında borçlunun "çarşıda olduğu" açıklanmasına rağmen TK'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılmasının yasaya uygun olmadığı, bu durumda, TK'nun 10/2. maddesinde öngörülen bilinen en son adresin tebligata elverişli olmaması ya da bu adreste borçluya tebligat yapılamaması koşulu gerçekleşmediği gibi tebliğ memurunun, muhatabın adreste hiç oturmadığı veya sürekli olarak adresten ayrılmış olduğu yönünde bir tespitinin bulunmadığının açık olduğu- Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında meşruhata yer verilmediği halde dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının isabetsiz olduğu-
Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddelerini farklı şekilde yorumlayarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine başka adresi bilinmiyor diyerek doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılmasının yasaya aykırı olacağı ve bu davranış aynı zamanda muhatabın savunma hakkının kısıtlanması anlamına geleceğinden, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna karar verilerek, borçlunun öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarihe göre 5 günlük yasal süre içerisinde yapıldığı tespit edildiği taktirde icra takibine itirazlarının esasının incelenmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümün borçlunun borcundan dolayı dava açılmadan önce satılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı- Dava konusu taşınmaz üzerindeki bağımsız bölüm yönünden ivazlar arasında fahiş fark bulunmaması ve kötü niyetin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı- Tebligatın yapıldığı adres ile adresin temin edildiği tapu sicil müdürlüğündeki adresin farklı yerler olduğunun zabıta araştırmasından da anlaşıldığı, davalının duruşmalara katılmadığı, yargılama yokluğunda devam ettirilip sonuçlandırıldığı, böylece 6100 sayılı HMK.nın 27. maddesine aykırı biçimde davalının savunma hakkı kısıtlandığından, davalıya duruşma gününün usulüne uygun biçimde tebliği, savunmasına ilişkin delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin menfaatinin muhtel olmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilemeyeceği- İlanın bir suretinin borçlu, alacaklı ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan alakadarlarının tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ edileceği- Taşınmazda pay sahibi olan kişiye satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmemesinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu- Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sistemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 2l/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamayacağı-
Satış ilanının tebliğ yapıldığı adres, borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi olmadığından şirkete yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu- Satış ilanının, ödeme emri ve kıymet takdiri raporu tebligatlarının yapıldığı adrese tebligat çıkarılmadan, doğrudan, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine (mernis) TK.'nun 21/2 uyarınca tebliğ edilmesinin ve ayrıca bu tebligatta “Mernis Adresi” şerhi ile ilgili meşruhatın da bulunmamasının satış ilanı tebligatını usulsüz hale getireceği- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının borçluya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tarım arazilerinin çok küçük parçalara bölünerek ülke tarımının zarar görmesini engellemeye yönelik olan 5403 s. K.’nun emredici ve kamu düzenine ilişkin olan hükümlerine aykırılık bulunması halinde bu husus ilgililerce ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülebileceği gibi, mahkemece de re'sen nazara alınacağı; satışa hazırlık işlemleri sırasında, Tapu sicil müdürlüğünden gönderilen yazı cevabında, taşınmazın, 5403 s. K. mad. 8 kapsamında bölünemez büyüklükte tarım arazisi olup olmadığı hususunun tarım müdürlüğünden sorulması gerektiği bildirildiği halde, bu husus araştırılmadan satış yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Not: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesinin 4. fıkrası 6537 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığından, bu tür taşınmazların hacizle satışına ve üzerinde rehin kurulmasına engel kalmamıştır.
Tebligat yasasının metninde, yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya 21/2'ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2'ye göre tebligat yapılacağının önemle vurgulanmış olduğu, ayrıca Tebligat Yönetmeliğinin 79.maddesinde T.K.'nun 21/2.maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağının belirtilmesi bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığı,istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğunu da göstermekte olduğu- İlk defa bildirilen adres kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için öncelikle normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğininin 30.maddesinde muhatap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerektiği-  Savunma hakkı ile tebligat müessesinin birbirne sıkı sıkıya bağlı olduğu- İcra takibinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, itirazların yapılabilmesi ve takibin süratle sonuçlandırılabilmesi, ancak, tarafların icra takibinden usulünce haberdar edilmesi ile mümkün olacağı, takip borçlusunun hangi icra dairesinde aleyhine takip bulunduğunu, hakkındaki taleplerin nelerden ibaret olduğunu bilmesi ve varsa itirazlarını zamanında ve doğru merciye yöneltebilmesinin usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile sağlanabileceği- Satış ilanı davetiyesinin üzerine “mernis”yazılarak TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılmasının ve dağıtıcı tarafından TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğu-