Şikayet konusu yapılan ödeme emri tebligatının TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre  çıkartıldığı ve bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu- Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlendiği; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Davaya konu ihalenin yapıldığı İcra Müdürlüğü’nün dosyasında, satış ilanın, borçlu vekiline tebliğ edildiği, adı geçen vekil tarafından borçlunun vefat ettiği, vekalet görevinin sona erdiğinin bildirilmesi üzerine şikayet konusu yapılan satış ilanı tebligatının TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek davacı borçlu mirasçısına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre çıkartıldığı ve bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu-
Şikayet konusu yapılan tebligatın TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2. maddesine göre çıkartıldığı ve bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu görüldüğünden, usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiş; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceğinden, mahkemece ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin tebligattan haberdar olunduğu ileri sürülen “08.02.2012” olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği -
Davalının bu davadan önce yerleşim yerini farklı bir adrese taşıdığı anlaşıldığından, daha önce açmış olduğu dava dilekçesinde belirttiği adrese Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usule uygun olmadığı-
Borçlunun bilinen en son adresi olan icra takip dosyasında kendisine ödeme emri tebliğ edilen adrese herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın doğrudan adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine yapılan tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine aykırı olduğundan, usulsüz olduğu- Şikayetçi borçluya gider avansı yatırması için usulüne uygun tebligat yapılmaksızın açtığı ihalenin feshi istemli davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı şirketin adi yazılı kira sözleşmesinde belirtilen adresine çıkarılan dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiye adresten taşındığından sözedilerek tebliğ edilemeden dönmesi üzerine, davalı şirketin ticaret sicili gazetesinde yayınlanan yeni adresi araştırılmadan ödeme emrinin de tebliğ edildiği bu adrese Tebligat Yasasının 35. maddesi hükmü gereği tebligat yapılmasının geçersiz olduğu ve davada taraf teşkilinin sağlanamadığı-
Borçlunun bilinen en son adresi, icra mahkemesi dosyasında kıymet takdirine itiraz ederken bildirdiği adres olduğundan satış ilanının borçlunun dosyada gözüktüğü üzere bilinen en son adresinde tebliğ edilmesi gerektiği-
Dava dilekçesi ve duruşma davetiyesi, davalıya davacı vekilinin beyanından sonra kayıtlar getirtilip denetleme yapılmadan, Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, bu tebligat 6099 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yapılmış olması nedeni ile usulsüz olduğundan, dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir tebligatın davalıya, kimlik bilgilerine göre adres kayıt sistemindeki son adresi tespit edilerek, tespit edilen adresine usulüne uygun tebliğ edildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Dava dilekçesinin, Tebligat Kanununda değişiklik yapan 6099 Sayılı Kanunun nazara alınarak davalıya tebliğ edilmesi gerektiği-