Tebligat Kanununun mad. 21/2 uyarınca yapılacak tebligatların "açık mavi" renkli zarfla yapılması zorunlu olup davalıya usule uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek, duruşmaya katılma ve savunma hakkını kullanma imkanı tanınmadan yargılama yapılamayacağı-
Şikayetçinin “ödeme emri tebligatının boşandığı eşine ait adresine tebliğ edildiği, eski eşi ile birlikte oturmadığı için usulsüz olduğunu” iddia ettiği mahkemece “borçlunun haciz nedeniyle takipten haberdar olduğu ve şikayetin süresinde olmadığı” gerekçesiyle verdiği ret kararının isabetli olmadığı, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihinden önce tebligattan haberdar olduğuna ilişkin dosyada bir işlem bulunmadığından, mahkemece tebliğ tarihinde tebligatı alan şahsın borçlu ile aynı konutta oturup oturmadığının kolluk marifetiyle araştırılması gerekeceği-
Müteveffa davalı mahkemenin gerekçeli kararı ile davacı idarenin temyiz dilekçesinin usule ve kanuna uygun tebliğ edilmesi gerektiği-
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden borçlunun satış tarihinden haberdar olduğu anlaşılmakta ise de bu bilgilenmenin, sözü edilen hazırlıkları yapmaya yetecek bir süre önce gerçekleşmesinin şart olduğu- İhale, alacaklı ile borçlu arasındaki temel borç ilişkisine yabancı olup asıl borcun sona ermesi, önceden yapılmış ihalenin sıhhatine etki etmediğinden takip konusu borç tamamen ödense ve icra dosyası infazen kapansa bile derdest olan ihalenin feshine ilişkin şikâyetin incelenip sonuçlandırılması gerektiği-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebliğin, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, o halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihe göre, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçiler adına gönderilen satış ilanı tebligat zarfları üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak, satış ilanının tebliğe çıkarıldığı ve posta memuru tarafından Teb. K. mad. 21/2. gereğince, şikayetçilere tebliğ işleminin yapıldığı, bu durumda, satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligatı çıkaran mercii tarafından Teb. K. mad. 23/1-8. ve Yön. mad. 16/2 kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının tebliğ işlemini kendiliğinden Teb. K. mad. 21/2 uyarınca yapmış olmasının usulsüz olduğu, o halde, satış ilanının şikayetçilere usulüne uygun tebliğ edilmemiş olması İİK. mad. 127 gereğince başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İtiraz vekil vasıtasıyla yapıldığı halde itirazın kaldırılması duruşmasına vekilin çağrılması gerekirken davalı borçlu asile tebligat yapılarak yokluğunda karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ön inceleme duruşmasını bildirir tebligat, davacının dava dilekçesinde bildirdiği bilinen son adresine çıkarılmayıp, aynı mahallede ancak farklı bir sokakta bulunan, davacının boşanma davası sırasında ikamet ettiği adrese çıkarıldığından, tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmediği-
Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu- Tebligatta "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair meşruhat bulunmadığından tebliğ işleminin TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK.'nun 21/2.maddesine göre işlem yapmasının kanuna aykırı olduğu-  Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerine; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından, TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının, yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu- Satış ilanı tebligatının bir an için usulüne uygun olduğu düşünülse dahi ihale tarihinden iki gün önce borçlu vekiline yapılan tebligatın makul ve yeterli sürede yapıldığından da söz edilemeyeceği-