Satış ilanı tebligatının tebliğ edildiği 11.09.2012 tarihinde İİK.'nun 127.maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmesine ve borçlu şirketin adresi Ticaret Sicilinde tutulmasına rağmen oradan adres sorularak bilidirilecek adrese TK.'nun 35/4.maddesi gereğince tebligat çıkarılması gerekirken satış ilanının borçlu ile ilgisi bulunmayan ''Çankaya Cad.18/2Çankaya-Ankara'' adresine tebliğe çıkarılması işleminin yasaya aykırı olduğu için usulsüz olduğu- Şikayetçi vekilinin dilekçesi ekinde borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı bulunan adresinin "T. G. Bulvarı Cezayir Caddesi No:4/2 Çankaya-Ankara'' olduğuna ilişkin 12.04.2010 tarihili Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi suretini ibraz etmesi, takibin 10.06.2010 tarihinde başlaması göz önüne alınarak mahkemece şikayetin İİK.'nun 18/3 maddesi kapsamında incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu- İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemece şikayetçinin feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği-
Dava dilekçesinde gösterilen adres, 35/son maddede belirtilen kurum ve kuruluşlardan birine verilen adres ile aynı olduğu takdirde ve bu adrese çıkarılan tebligatın tebliğ edilemeden dönmesi halinde tebligat Tebligat Kanununun 35/son fıkrası uyarınca Tebligat Kanununun 35/2-3 maddeleri hükümlerine göre yapılacağından dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine ilişkin yapılan tebligatın geçersiz olduğu, davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği-
Tebligatı çıkaran merciin lüzum görmesi halinde adres soruşturmasını özel kuruluşlardan, dairelerden de yapması gerektiği- HMK. mad. 27 uyarınca, taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunma için mahkemeye çağırılmadıkça haklarında hüküm kurulamayacağı-
Borçlu adına adrese çıkarılan ödeme emrinin "Muhatabı İstanbul’da ikamet ettiği eltisinin beyanından anlaşılmış olup tebliğ için alınan adrese sevk" şerhiyle başka bir adrese adresine sevkedildiği ve bu adreste bizzat borçlu imzasına tebliğ edildiği, bu aşamadan sonra borçlunun bilinen en son adresi burası olup, yenileme emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanının ilk gönderilen adrese çıkarılmasının usulsüz olduğu-
Şikayet konusu yapılan tebligatın TK’nun 10/2. maddesi gözardı edilerek borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2. maddesi gereğince çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği–
Tensip zaptının tebliğ belgesine ''Mernis Adresi'' yazılarak tebliğe çıkarıldığı ve dağıtıcı tarafından TK.'nun 21/2.maddesine göre 16/10/2012 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebliğ işlemine dayanılarak yargılamaya devam edilerek karar verildiğinin görüldüğü, TK.'nun 10/2.. maddesi gözardı edilerek borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2. maddesine göre çıkartılan bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu, ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun 08/10/2008 tarih ve 2008/12-536 E.- 2008/574 K.sayılı kararında belirtildiği üzere, Tebligat Kanunu'nun 23/9.maddesi gereğince tebliğ memurunun adı ve soyadının tebliğ mazbatasında bulunması zorunlu olduğu halde bu zorunluluğa da uyulmadığının anlaşıldığı, o halde, mahkemece, şikayetçi usulüne uygun duruşmaya davet edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek tarafların delilleri toplanmak suretiyle şikayetin incelenmesi gerekeceği-
Davalı dava tarihinden önce, davacıya keşide ettiği ihtarnamede adresini bildirmiş olup,  açılan davadan bir gün sonra aynı zamanda tebligat adresi olan kiralananı boşalttığını belirttiğinden dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin ödeme emrinin gönderildiği adrese Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğinin geçersiz olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-  Talimat icra dairesince satış ilanı tebliğ edilen adrese usulüne uygun yapılmış her hangi bir tebligat olmadığı gibi bila tebliğ dönmüş bir tebligat da olmadığından, satış ilanı tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine aykırı olduğu-  Satış ilanının talimat icra müdürlüğünce bildirilen ve borçlunun bilinen en son adresi yerine eski adresine tebliğ edilmesinin de yasaya aykırı olduğu- 
Davalıların işyerlerinde yapılan dava dilekçesi tebliğinin aynı işyerinde çalışıp çalışmadığı ve işyerindeki hangi sıfatıyla tebliğ edildiği belirtilmeksizin, asıl davanın diğer bir davalısı olan şahsa yapıldığı, ayrıca tebligat mazbatalarında Tebligat Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca tebliğ yapılacak kişinin geçici olarak başka bir yere gidip gitmediği hususunda da bir açıklama bulunmadığı görülmüş olup anılan davalıların davaya katılamadığı bilindiğinden davalılara yapılan dava dilekçesi tebliğlerinin usülsüz olduğu-
Davalı şahıs ve davalı şirket tasfiye memuru adına çıkartılan, gerekçeli karar ve davacı yanın temyiz dilekçesi tebliğlerinin, bila tebliğ iade edilmesi neticesinde, doğrudan Tebligat Kanunu. mad. 35 'e göre yapılmış olup, adı geçenlerin mernis adreslerinin tespit edilerek, gerekçeli karar ve davacı yanın temyiz dilekçesinin bu adreslere usulünce tebliğ edilmesi gerektiği-