Tebligat muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine gönderiliyorsa bu hususun tebliğ evrakı üzerine yazılması gerekeceği-
Muhatapla birlikte oturma şartının gerçekleşmiş sayılabilmesi için muhatapla aynı çatı altında oturmanın yetmeyip, aynı daireyi paylaşmış olmanın gerekeceği-
Davalının Suudi Arabistan da ikamet ettiği tartışmasız olduğundan, Suudi Arabistan'daki adresi yeterince araştırılmadan, ilanen tebliğ yoluna gidilemeyeceği-
Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için aynı davada daha önce usulüne uygun biçimde yapılmış bir tebligatın bulunması gerekeceği- Tebligat Kanununun 10/1 maddesine göre tespit edilen adrese tebligat çıkartılması gerektiği-
Davalının yurtdışında ikamet ettiği anlaşıldığı halde; dava dilekçesi ve duruşma gününün, yurt dışındaki bilinen en son adresinde değil de, yurt içinde gösterilen adreste tebliğ edilmesinin, tebligatı geçersiz kılacağı-
Tebligat muhataba bilinen en son adresinde yapılacağından, Emniyet Müdürlüğü davalının adresini bildirdiği halde; kat ve daire numarası belirtilmeden eksik yazılan adrese dava dilekçesinin Tebligat Kanunun 35.maddesine göre tebliğinin usulsüz olduğu-
"Muvazaalı bu borçtan dolayı yapılan icra takibi nedeniyle borçluya ait taşınmazın cebri icra yolu ile davalıya satıldığından yapılan satışın iptaline karar verilmesi" talebiyle açılan davada, davalı tarafa (ve davacı tarafa) duruşma günü tebliğ edilmeden yokluğunda yargılama yapılıp karar verilemeyeceği (HUMK. 73, şimdi; HMK. 27)–
Kredi kartı sözleşmesi gereği davalının sözleşmede bildirdiği adresine tebligatın çıkarıldığı ve yine sözleşme gereği adres değişikliğinin bildirilmesi yükümlülüğünün davalıya getirildiği, aksi takdirde bildirilen adrese yapılan tebligatın geçerli olacağının kararlaştırılmış olduğu görüldüğünden mahkemece anılan kararlaştırma gözetilerek sözleşmede bildirilen adrese çıkarılan tebligatın geçerli olup, 16.3.2001 tarihi itibarı ile davalının temerrüde düşmüş olduğu kabul edilerek hüküm kurulması gerektiği-
Tebligatın, bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemi olduğu, bu nedenle tebliğ ile ilgili mevzuat hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanmasının gerekli olacağı, tebligatın muhatabın bilinen son adresine yapılacağı, adreste bulunamazsa tebliğ memurunun durumu mahalle, köy muhtarlıklarına doğruluğunu onaylattırmak suretiyle tespit edeceği, bu hususun tebliği çıkaran kuruma bildirileceği, ilgili merciinin, tebliğ yapılacak kişinin adresini ilgili kurumlardan araştıracağı, adres bulunamazsa ilanen tebligatın yapılacağı, savunma hakkı ile sıkı sıkıya ilişkili olan adres araştırmasının zabıtaya yaptırılan inceleme ile sınırlı tutulmasının, hakken kısıtlanması sonucunu doğuracağı, adres araştırmasının geniş bir çerçeve içinde yapılmasının gerekeceği, ilanen tebligatın en son başvurulacak çare olduğu-