Tebligatın, tebligat yapılacak kişinin bilinen en son adresinde yapılacağı; son adreste bulunamamışsa, tebliğ memurunun bulunabileceği adresi araştıracağı ve bulamazsa, durumu Muhtarlığa onaylatmak suretiyle saptayacağı, tebliği çıkaran kuruluşa bildireceği, ilgili kuruluş adresi kişinin mensubu olduğu kurumlardan Tapu, Muhtarlık, Nüfus, Vergi Dairesi, Belediye idaresinden adresini araştıracağı ve buna rağmen, adres tespit edilemezse adres meçhul sayılarak ilanen tebligat kararı verilebileceği; bu işlemler yapılmaksızın ve ilkeler göz ardı edilerek sonuca gidilmiş olması halinde, taraf teşkilinin sağlanmamış olacağı ve adil yargılanma hakkının da ihlal edilmiş olacağı-
Davalı 3. kişi bakımından tebligatın Tebligat Kanunu 21. maddesine göre yapılması için gerekli bilgiler UYAP sisteminde bulunmakta olup, takip borçlusunun davalının eşi olduğu, bu kişinin T.C Kimlik numarasının da aile nüfus kayıt örneği nazara alınarak UYAP sisteminden tespiti mümkün olup, bu tespit yapıldıktan sonra takip borçlusuna da dava dilekçesinin tebliği ile bu şekilde taraf teşkilinin yapılmasının da mümkün olduğu, ayrıca ifade etmek gerekir ki, mahkemece, celsede tesis edilen ara karar gereğince saptanan eksiklikleri tamamlaması için davacıya kesin süre verilmişse de verilen kesin sürenin sonuçları hatırlatılmamış, uygulanacak yaptırım da belirtilmediğinden, bu yönden de verilen sürenin usule uygun olduğundan bahsedilemeyeceği-
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligatın, muhatabın bilinen en son adresinde yapılacağı, 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın bu adrese yapılacağı-
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı-
Tebliğ yapacak kişinin öncelikle bilinen en son adresine tebligat çıkartılıp, bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine tebligat yapılması, ilk defa bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres dahi olsa öncelikle tebliğ evrakının anılan yasanın 10.maddesine göre normal bir şekilde çıkartılması, Kanunun 20. ve 21. maddesinin 1.fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29.maddesince muhatap lehine araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerektiği-
Doğrudan T.K. 21/2. madde uyarınca yapılan tebliğin usulsüz olduğu- Tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği- Borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tespitine karar verildikten sonra, borçlunun İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince itiraz ve şikayetlerini 5 günlük hak düşürücü süre içinde yapmış olması durumunda bu itiraz ve şikayetleri hakkında inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği-
Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkün olduğu- Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan mernis adresinde tebligatın yapılmasının usulsüz olduğu-
Tebligat yapılacak şahsın bilinen en son adresine tebligat yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın buraya yapılacağı- Tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri bulunamayan tebligat muhatabının, adresinin meçhul sayılacağı- İlanen tebliğde, ilan metninin mahkeme ilan tahtasına asılması yoluyla da ilan edilmesi gerektiği- Gıyabi hükmün davalılar mirasçısının tebligata yarar adresinin usulünce araştırılması, adresinin tespiti halinde Tebligat Kanunu ilgili maddeleri uyarınca yöntemince tebliğ edilerek, sonuç alınamaması halinde ise, anılan Kanunun 28 ve devamı maddelerinde düzenlenen ilanen tebligat yoluyla tebliğ edilmesi gerektiği-
Alacaklı banka, davalının Mezitli/Mersin’deki adresinden haber olduğuna göre, mahkemece, satış ilanın tebliğ edildiği tarihte fiilen davalının nerede oturduğunun tespit edilmesi şayet davalının iddialarının doğru olduğunun anlaşılması halinde şikayet konusu edilen taşınmaz yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Davalının yapılan tebligatın mernis adresinden farklı bir yere yapıldığı anlaşıldığından, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan ve taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği-