Dava mal rejiminin tasfiyesi ile taşınmazın edinilmesine katkıdan kaynaklanan katkı payı alacağı ve araçlar üzerindeki katılma alacağına ilişkin olup, Aile Hukuku'ndan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılması gerekeceği-
Katkı payı alacağı davasında, TMK'nun 178. maddesinde düzenlenen 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş ise de, edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK'nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
806 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmaz yönünden davacı vekilinin talebi, değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin olup, bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK'nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekeceği-
MK'nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekeceği-
Tarafların aralarındaki katkı payı alacağı davasında, temyize konu davanın 1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte bulunduğu tarihte açılmış bulunması, dilekçelerin sunulması aşaması tamamlanıp tahkikat aşamasına geçilmiş olması nedeniyle 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. maddesinin eldeki davaya uygulanması söz konusu olamayacağı-
Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, 4721 sayılı TMK'nun 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğu-
Davacı ev hanımı olup çalışarak bir katkısı bulunmuyorsa da, davacının kişisel malı olan ziynetlerin gerek miktarı gerekse de dava konusu taşınmazın edinilmesinde kullanıldığına ilişkin davacı tanıklarının soyut beyanı dışında delil elde edilmemiş olup, davacı dava dilekçesinde her türlü delile dayandığından, davacıya ziynetleri ile taşınmazın edinilmesinde katkıda bulunup bulunmadığı hususunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava, evlilik birliği içinde edinilen dava konusu araç üzerindeki katılma alacağı isteğine ilişkin olup, davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekeceği-
Edinilmiş mallara katılma rejimine tabi davalar bakımından zamanaşımı süresinin TMK'nun 5.maddesi yollamasıyla Türk Borçlar Kanunu'nun 146 (Borçlar Kanunu 125). maddesine tabi olduğu belirlendiğine göre, somut olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi 10 yıl olması gerekeceği-
TMK'nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekeceği-