Mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı vekili tarafından davadan feragat edildiği ve bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisinin yerel mahkemeye ait bulunduğu-
Davadan feragatin, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davalının banka hesabından çektiği miktar davalı lehine kişisel mal olarak hesaplamaya katılmış ise de; bu miktarın çekildiği davalı adına bulunan banka hesabındaki miktarın TMK'nun 219. ve 220. maddelerine göre edinilmiş veya kişisel mal olup olmadığı hususunda herhangi bir araştırma veya inceleme yapılmadan karar verilemeyeceği-
Davacının dava dışı taşınmazın satışından elde ettiği geliri başka bir yere harcadığı ileri sürülüp kanıtlanmadığına göre dava konusu taşınmazın alımında kullanıldığının kabulünün gerektiği-
Evlilik birliği içerisinde yapıldığı anlaşılan ve davalının kişisel malı ile yapıldığı ileri sürülmeyen muhdesatın edinilmiş mal olduğu- Dava konusu şirketin edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde dönem net zararları mahsup edildikten sonra şirketin sermayesi, geçmiş yıl kârları ile kâr yedekleri üzerinden davalının pay oranı dikkate alınarak davacının katılma alacağı belirlenmiş ise de, bahse konu dönem içerisinde her yıl için sermaye artırımı yapılıp yapılmadığı, kâr payının sermayeye ilave edilip-edilmediği, şirket bilançosuna göre, dağıtıma esas kârın mevcut bulunup-bulunmadığı,kâr payının yatırıma dönüştürülüp-dönüştürülmediği, sermaye artırımı yapılmış ise edinilmiş mallardan karşılanıp-karşılanmadığı usulüne uygun olarak araştırılmamış, şirket bilançosunun kâr dağıtımına esas olan aktif varlıkları belirlenmemiş, gerektiği takdirde konusunda uzman bilirkişi kurulundan denetime açık rapor alınarak mal rejiminin tasfiyesine esas alacak gereği gibi belirlenmemiş olduğundan kararın bozulması gerektiği-
İstek kişisel mal iddiasıyla açılmış alacağa ilişkin olup, davacı vekilince harçlandırılmış olmakla 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde düzenlenmiş bulunan usul ekonomisi ilkesi gereğince istek dava haline getirildiğinden mahkemece, davanın esasına girilerek toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar vermek gerekeceği-
Katılma alacağına hükmedebilmek için davacı eşin malvarlığının edinilmesine katkısının kanıtlanmasına gerek olmadığı-
Katkı payı alacağı yada katılma alacağının veya her ikisinin takdir ve tayini olgusu gözetilerek söz konusu paranın mal rejimine konu hangi eşyadan kaynaklandığı ve ... plakalı aracın mal rejimi kapsamında mal rejiminin tasfiyesiyle davacı yararına katkı ya da katılma alacağı miktarına hükmedilmesine ilişkin bulunup bulunmadığı eşyadaki kastının ne olduğu, davacı veya vekilinden sorularak öncelikle bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekeceği-
Kural olarak, 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazlara katkısının olduğunu iddia eden eşce para veya parayla ölçülebilen maddi bir değerin katkı olarak yapıldığının kanıtlaması gerekeceği-
Eşler arasında boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejiminin sona erdiği (TMK.nun 225/son)-Taraflar arasında 17.01.1996 olan evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi (TMK. m. 170.) bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden, 01.11.2004 boşanma dava tarihine kadar ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu (4722 sayılı K. md. 10/1,4721 sayılı TMK md. 202/1.) - Eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK'nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekeceği-