Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde borçlu tarafa fazladan masraf yükletilmesine neden olunması hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-
3. HD. 24.02.2016 T. E: 2015/4904, K: 2546-
Tapulu taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkin davada, mahkemece; davacının alacak talebinin, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayandığı, alacağın TBK'nın 146. (BK'nın 125) maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, takip tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı gözönünde bulundurularak; davalının zamanaşımı def'i reddedilip, işin esasına girilmesi gerektiği-
Paylı taşınmaza paydaşlardan birisi tarafından yapılan zorunlu ve yararlı giderlerden dolayı sebepsiz iktisap hükümleri gereğince dava açılabilmesi için, masraf yapan paydaşın o yerden men ettirilmesi veya taşınmazın satılarak paraya çevrilmiş olması gerektiği-
3. HD. 16.02.2016 T. E: 2015/4103, K: 1966-
İdare tarafından davalıya yapılan fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı ve herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği-
Sebepsiz zenginleşme miktarının davalının, davaya konu taşınmazı satın aldığı tarih itibari ile taşınmazın üzerindeki ağaçlar ile birlikte toplam değeri ile taşınmazın üzerinde ağaçlar olmasa idi edeceği değeri arasındaki fark kadar olduğu-
Hukuksal nitelikçe sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemi-
Harici taşınmaz satışına dayalı alacak davasında, dava konusu tapuda kayıtlı taşınmazın, harici sözleşme ile satılması resmi olmayıp geçersiz olduğundan, davalıya yapılan ödemenin, davacı tarafından yapıldığı delille ispat edilen kısmının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri verileceği- AAÜT. mad. 12/1 uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretine, "maktu ücretin altında kalmamak" ve "kabul edilen miktarı da geçmemek kaydıyla" hükmedilmesi gerektiği-