Ziynet eşyası alacağına ilişkin isteğin, boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde olmayıp, bağımsız bir talep olduğu, cevap dilekçesinin sonradan harçlandırılmış olmasının, cevap dilekçesine karşı dava niteliğini vermeyeceği, bu nedenle davalı kadın tarafından ziynetler hakkında, harcı yatırılarak usulünce açılmış bağımsız bir dava veya karşı dava bulunmadığından ve bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin gerekeceği-
Boşanma davasını açan davacının, davalının adresini gizlediğini, bilerek ve isteyerek yanlış adrese tebligat yaptırdığını kabule yeterli delilin olmadığı, dava dilekçesinde davalının adresinin gösterilmemiş olmasının tek başına davacının hile yaptığını kabule yeterli olmadığı-
Davacı kocanın boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve kendisini de davada bir vekille temsil ettirdiğine göre, davacının yapmış olduğu mahkeme masraflarının davalıdan alınıp davacıya verilmesinin ve lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca karar tarihi itibarıyla maktu vekalet ücreti takdir edilmesinin gerekeceği-
Davalı-davacı kadının velayet, nafakalar ve manevi tazminata ilişkin karşı davası bağımsız bir dava niteliğinde olup harca tabi olup; davalı-davacı kadına talep ettiği nafakaların yıllık tutarı ve manevi tazminat miktarı üzerinden peşin nispi harcı tamamlaması için kendisine süre verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davacı kocanın açtığı boşanma davasının reddedilmesine ve boşanmanın fer'i sonuç ve taleplerine ancak boşanma kararı verilmesi durumunda karar verileceği halde; boşanma kararı verilmiş gibi, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile velayet hususunda hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Davalı tarafından açılan karşı boşanma davası kabul edildiğine göre, davada kendisini vekille tespit ettiren davalı-karşı davacı (kadın) yararına vekalet ücreti tayininin zorunlu olduğu-
Boşanma davalarında; tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın fer’i (eki) niteliğindeki, maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK.md.175), velayet gibi taleplerin sağlıklı olarak değerlendirilip isabetli karar verilebilmesi, bir kısım taleplerin de incelenmez hale gelmemesi için; kural olarak, boşanma konusunda birden çok dava varsa, bunların birlikte görülmesinin; hem adaletli bir karar için, hem de usul ekonomisi bakımından gerekli olduğu-
Erkek eşin boşanma sebebi olarak sadece "Davalı KIZ ÇIKMADI" vakıasına istinaden; davalının alınan Adli Tıp raporunda, durumunun kesin olarak belirlenemediği Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca muayene edilerek belirlenebileceği belirtildiği halde; mahkemece belirtilen İhtisas Dairesinden görüş alınmadan eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava, boşanma ve tedbir nafakasına ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer aldığından,davaya “Aile Mahkemesi” sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davacının Alman vatandaşı olması Türkiye'de boşanma davası açmasına yasal engel teşkil etmediği gibi; evlilik, davalının Türk nüfus siciline de işlenmiş durumda olup hukuken geçerli bir evliliğin mevcut olduğu-