Birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olanlar hakkında, bunların aynı zamanda Türk vatandaşı olmaları halinde Türk hukukunun uygulanacağı–
Dava ve taraf ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce doğrudan doğruya (re'sen) gözönünde tutulacağı–
Boşanma hükmü kesinleşmeden evlilik birliği devam ettiğinden, yıllar sonra davacının hükmü tebliğe çıkarmasının, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup kabul edilemeyeceği–
Hakimin boşanma için gösterilen olayların varlığına vicdanen inanmadıkça sabit addedemeyeceği, iki tarafın bu konudaki kabullerinin dahi hakimi bağlamayacağı, hakimin gösterilen delilleri serbestçe takdir edeceği–
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının -kim tarafından alınmış olursa olsun- kadına bağışlanmış sayılacağı - Ziynet eşyalarının, evliliğin devamı sırasında (davalı) koca tarafından bozdurulup ev ihtiyaçları için kullanılmış olması halinde, «bu eşyaların (davacı) kadının rızası ile kocaya verilmiş olduğu»nun koca tarafından isbat edilmesi gerekeceği, başka bir deyişle «bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verilmiş olduğu»nun, koca tarafında isbat edilmesi gerekeceği–
Gerekçeli kararın -yanlış da olsa- «kısa karar»a uygun olarak yazılması gerekeceği- Çocukla kişisel ilişkinin, analık (babalık) duygularını tatmin edecek tarzda düzenlenmesi -örneğin; küçüklerin annenin yanında gece de kalabilecek şekilde- gerekeceği–
Türk kanunlar ihtilafı kurallarınca yetkili kılınan kanun uygulanmamakla birlikte; eğer bu kural uygulanacak olsaydı, aynı sonuca varılacak idiyse tanıma isteğinin reddedilemeyeceği–
Boşanma davasının, ancak ıslah ile yabancı boşanma ilamının tenfizi veya tanınması davasına dönüştürülebileceği–
Boşanma davası sırasında davacı kadının mahkemeye sunduğu dilekçe ile tazminat ve nafaka talep etmediğini açıklaması durumunda, daha sonra yenileme dilekçesi ile tekrar talepte bulunamayacağı–
Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, davacının ruhsal rahatsızlığının ileri sürülmüş olması halinde, mahkemece «davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği»nin ön mesele sayılarak, MK. 468/8 uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği–