Vekil ile sözleşme yapan (vekil edenin taşınmazını tapuda satın alan) kişinin, MK. 3 anlamında iyiniyetli olması (vekilin, vekalet görevini kötüye kullandığını bilmemesi veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak bulunmaması) halinde, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni de bağlayacağı, ancak üçüncü kişinin vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde hareket etmiş olması halinde, vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmayacağı - “Vekalet görevinin kötüye kullanılması” hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, “davalılar arasında el ve işbirliği bulunup bulunmadığı” hususunun araş-tırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği - Vekilin, vekaletnameye dayalı temsil yetkisini kasden vekalet verenin zararına, kendi-sinin ya da işbirliği yaptığı başka bir kişinin yararına kullanması halinde, yapılan işlemin temsil yetkisinin sınırları içinde kalsa dahi, vekalet vereni bağlamayacağı-
Nizalı taşınmazın, adli teşkilattaki değişiklik nedeniyle başka bir mahkemenin yargı çevresine girmesi halinde, davaya bakan mahkeme-nin dava dosyasını o mahkemeye göndermesinin, teknik anlamda “yet-kisizlik kararı” olmadığı-
Bir yabancı gerçek kişinin Türkiye’de taşınmaz mal edinebilme-sinin, kendi ülkesinde bu hakkın Türk vatandaşlarına da sağlanması koşulu ile (karşılıklılık ilkesi) mümkün olduğu-
Düzenlendiği tarihte geçerli olan ancak temlik yasağı nedeniyle ifa olanağı bulunmayan sözleşmenin, bu yasağın kalkması nedeniyle yerine getirilme imkanı doğmuşken, satış konusunda ayrıca kendisine yetki verilmiş olan davalının sözleşmenin yerine getirilmesine engel olmak üzere bu yerleri kayden kendi adına temellük etmesinin en azından kötüniyetli davranışın bir türü olan çelişkili davranış yasağına gireceği, böyle bir davranış sonucu davalı yararına doğan fiili durum için yasal himayeden söz edilemeyeceği-
Taşınmazı, kadastro tespitinden sonra, çapa göre satın alan kimsenin mülkiyet hakkının, çap kapsamıyla sınırlı olacağı ve tespite esas alınan satıcısına ait kayda dayanamayacağı-
Mer’aların mülkiyeti hazineye, yararlanma hakkı ise köye ait oldu-ğundan, mer’alarla ilgili iptal davalarında, köy tüzel kişiliği yanında hazineye de husumetin yöneltilmesi gerekeceği-
Davalı kadının “kocasının parası ile satın alacağı taşınmazı, kocasının adına alacağını” -resmi şekilde olmayarak- taahhüt ettikten son-ra, kendi adına almış olması halinde, koca tarafından “tapu iptali ve tescil” davası açılamayacağı-
“Bağışa aykırı davranma” nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının, BK. 246/I’deki (şimdi; TBK. mad. 297) hak düşürücü süre içinde açılması gerekeceği-
Vekaletnameye dayalı temsil yetkisinin (vekalet görevinin) vekil tarafından, vekalet verenin zararına, kendisinin veya işbirliği yaptığı başka birisinin yararına kullanılması halinde, yapılan işlemin (satış, kira vb.) vekil edeni bağlamayacağı çünkü vekilin (ve onunla işbirliği halinde olan üçüncü kişinin) «objektif iyiniyet kuralları»na (MK. 2) aykırı hareket etmiş sayılacağı –Vekalet verene ait çekişmeli taşınmazı değerinden çok düşük bir bedelle satın alan kişinin iyiniyetli sayılamayacağı– Vekaletin kötüye kullanması nedeniyle açılan iptal ve tescil davalarının zamanaşımı ve hak düşürücü sürelere bağlı olmadığı– Vekaletnameye dayalı temsil yetkisinin (vekalet görevinin) vekil tarafından, vekalet verenin zararına, kendisinin veya işbirliği yaptığı başka birisinin yararına kullanılması halinde, yapılan işlemin (satış, kira vb.) vekil edeni bağlamayacağı çünkü vekilin (ve onunla işbirliği halinde olan üçüncü kişinin) «objektif iyiniyet kuralları»na aykırı hareket etmiş sayılacağı-