Tazminat istemine ilişkin davada, manevi tazminat hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının var olması gerektiği-
Davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığı ve kusurlu olduğu, bu itibarla davacının zararını gidermekle yükümlü olduğu; davanın kısmen kabulü isabetli ise de,  faiz istemi konusunda herhangi bir karar verilmemesinin ve reddedilen manevi tazminat yönünden davacı vekili lehine belirlenen ücreti aşan şekilde davalı vekili lehine vekalet ücreti takdirinin isabetsiz olduğu-
Taraflar arasındaki sözleşmeyle ilgili açılmış olan dava ve tespitlerin hak arama özgürlüğü kapsamında kaldığı, davacının ticari itibarının sarsılmış olduğu ispat edilemediğinden manevi tazminat isteminin reddi gerektiği-
İtirazın iptali istemine ilişkin davada, davalı şirketin taahhüt ettiği tarihte bağımsız bölümü teslim etmediği, dava tarihi itibariyle de konutun oturulabilir nitelikte olmadığı, davacıya fiilen teslim yapılmadığı, davalı şirketin sözleşmede öngörülen borcunu ifa etmediği anlaşıldığından, davacının satış sözleşmesinden dönme hakkını kullanabileceği-
Tazminat istemine ilişkin davada, hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer; kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olduğundan bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerektiği-
Dava, uluslararası hava yolu taşımasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup 1999 tarihli Montreal Sözleşmesi mad. 22/2,5 ve TBK. mad. 58 gereğince; maddi tazminat isteminin kabulü, manevi tazmğinat isteminin ise, kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmetmek gerekirken tek bir vekalet ücreti takdiri cihetine gidilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, düzeltilerek onanmasının yeterli olacağı- 
Dava dışı eşi ile evli olduğunu bildiği halde, davalının yaşadığı iddia edilen ilişki sonucu kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davanın aile hukukuyla bir ilgisinin bulunmadığından, genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Mevcut delil ve emareler üzerine davacı hakkında "kaçak elektrik kullandığı"ndan bahisle kaçak elektrik tutanağı tutulmuş ve mevzuata uygun bir şekilde yapılan tespit neticesinde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuş ve ceza mahkemesi tarafından davacı yargılanmış olduğundan, mahkemece; davalı tarafın, davacının kişilik haklarına yönelik bir eylemi ispat edilemediğine göre, davacı hakkında, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile, manevi tazminat talebin tümden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Manevi tazminat isteminin dayandırıldığı gazete nüshasında “İş adamlarında ‘yandaş iş adamı’ rahatsızlığı” başlığı altında yayımlanan haberin, iddiadan öteye geçmemesi ve gerçeklik unsuru taşımaması nedeniyle davacıyı yıpratmaya ve hedef göstermeye yönelik olduğu; davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, tazminat miktarının, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek düzeyde olacak şekilde belirlenmesi gerekeceği-