«Davacının imzalı belgeyi açık olarak ele geçirdiği» hususunun tanık ile ispat edilebileceği–
İcra dairesine yatırdığı paranın alacaklıya ödenmesine açtığı olumsuz tesbit davasında mahkemeden aldığı ihtiyati tedbir kararı ile engel olan borçlunun, paranın alacaklıya ödenebilir hale geldiği (yani, ihtiyati tedbirin kalktığı) tarihe kadar faiz ödemek zorunda olduğu–
«İcra takibinde fazla ödenen paranın geri verilmesini sağlamak için» yapılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine, alacaklının açtığı «itirazın iptali davası»nın «istirdat (geri alma) davası» olarak kabul edilip sonuçlandırılması gerekeceği–
Borcun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde bazı sürelere riayetsizlikten dolayı zamanaşımına uğraması ve takibin yenilenmesi halinde ise borçlunun takip hukuku hükümlerine (İİK/33/a,71) göre tetkik merciine başvurup bu konuda oradan bir karar alması gerekeceği, davacı borçlunun da "takibin durdurulması" yolunda kararı almış olduğundan, davacının açtığı (menfi tespit) davasının dinlenmeyerek reddine karar verilmesi gerekeceği-
«Kısa karar» ile «gerekçeli karar» arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilemeyeceği–
«Senedin kumar borcu karşılığında düzenlenmiş olduğu» iddiasının tanıkla kanıtlanabileceği–
Olumsuz tesbit davası sonucunda, lehine karar verilen ve vekili bulunan taraf için, nisbi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Geri alma davasında davacı-borçlunun «paranın verilmesi lâzım gelmediğini» isbatla yükümlü olduğu–
Kesinleşen mahkumiyete ilişkin ceza mahkemesi ilâmında belirtilen maddi olayların hukuk hakimini de bağlayacağı (BK. mad. 53; şimdi; TBK. mad. 74), bu nedenle, gerçekleşen maddi olaya göre olumsuz tesbit davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği–