Dava konusu bonoda, lehdar durumunda bulunan davalı şirketin, menfi tespit davasında pasif husumet ehliyetine sahip olduğu-
Ölüm tarihi itibariyle murisin terekesi iştirak halinde olup, terekedeki haklar ve borçlar iştirak halindeki mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan, davaya tüm mirasçıların iştirakının sağlanması yada muvafakatlarının alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilerek onun huzuru ile davaya devam edilmesi gerektiği-
Uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisi nedeniyle verildiği iddia edilen bonodan kaynaklanmasına göre iş hukuku kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğinden davaya iş mahkemelerinde bakılması gerektiği-
Dava konusu bono ciro yoluyla davalıya geçmiş olup davalı ile davacı arasında iş ilişkisi de mevcut olmadığından, açılacak menfi tespit davasında görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu-
Çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinden, dava konusu çeklerin avans olarak verildiği ve satışın veresiye olduğu iddiasının kesin delillerle ispatı gerektiği-
Dava konusu çekin sahte olduğuna ilişkin iddia herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defilerden olduğundan, davalının ancak temel ilişkiye dayanarak alacağını talep edebileceği-
Alacaklının icra mahkemesine İİK. 99 uyarınca açtığı “istihkak iddiasının kaldırılması” davasının “şikâyet” niteliğinde olduğundan (kanunda belirtilen nitelikte “dava” niteliğinde olmadığından) takip dayanağı kambiyo senedinin bağlı olduğu zamanaşımını kesmeyeceği-
Mücerret borç ikrarını içeren bononun, teminat olarak verildiği ve bedelsiz olduğu yolundaki iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiği-
Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiğinin kabulü ile dava konusu çeklerin avans olarak verildiğini, buna karşılık mal teslim edilmediğini ileri süren tarafın bu yöndeki iddiasını kesin delillerle kanıtlaması gerektiği-
Davanın, menfi tespit ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkin olduğu, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, icra inkar tazminatına hükmedileceği, icra inkar tazminatının, asıl alacağa dahil olmayıp talep edilmesi borçlu iradesine bağlı olan fer 'i bir hak olduğu, “davanın kabulüne ancak icra inkar tazminatının reddine” karar verildiğinde, davacı aleyhine yargılama giderine karar verilemeyeceği-