Mahkemece, davacı ile davalı kooperatif arasında düzenlenmiş 11 adet borç senedindeki imzaların davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacının ana para ve faiz borcu ile birlikte bu senetlerden dolayı davalıya toplam 7.743,31 TL borçlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının aleyhinde devam eden icra takibinde bu miktarın üzerinde kalan kısım kadar davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
İmzası inkâr edilmeyen ve kambiyo senedi niteliğinde olan bonoya dayanan davada, ispat külfetinin davacı tarafta olacağı-
İhtiyati tedbir kararın infazına ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu, icra mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Muaccel borcun ödenmediği gerekçesiyle itirazın kaldırılabilmesi için, borcun olmadığına dair açılmış olan menfi tespit davası kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerekeceği-
Borçlunun, iptal kararı hamiline iyi niyetli ödemede bulunduğu takdirde ödemede bulunduğu şahıs gerçek alacaklı olmasa dahi, mevcut iptal kararına güvenerek yaptığı ödeme ile borcundan kurtulacağı-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Dava konusu olayda davalı kooperatifin, davacının eli ürünü olmayan imzayı havi kredi sözleşmesinden dolayı davacı aleyhine haksız takip yaptığı hususu, menfi tespit davası sonunda anlaşılmış ise de, davacı kefilin sözleşmedeki imzası nedeniyle davalının belgeye dayalı olarak var olduğunu düşündüğü hakkın kullanımı amacıyla başlattığı takibin kötüniyete dayanmadığının kabulü ile davacının tazminat isteminin reddinin gerekeceği-
Takip dayanağı ilamın, müstakilen açılan istirdat davasına ilişkin olup HUMK.nun 443. (HMK.nun 367/2.) maddesinde yer almadığından kesinleşmeden takip konusu yapılabilecek nitelikte olduğu, dayanak ilamın incelenmesinde, davanın, menfi tespit davası olarak açılıp daha sonra istirdata dönüşmesinin de söz konusu olmadığı, o halde İİK.nun 72. maddesine göre de kesinleşmenin aranmayacağı-