Menfi tespit davasında, kart sahibi olan davacının, kendisine tevdi edilen kartı ve bilgilerini özenle ve güvenli bir şekilde korumak zorunda olup, kartının çalındığını ileri süren davacının, kartın kötü niyetli kişilerin eline geçmesine sebebiyet verdiğine göre, olayda kusurlu olmas; ancak davacıya ait kredi kartıyla aynı gün, arka arkaya, aynı üye işyerinden standarda uygun olmayan alışverişe izin veren ve bu hususta davacıyı bilgilendirmeyen bankanın da olayda müterafik kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği-
Menfi tespit davasında, davanın konusu olan takip belgesiz olarak yapılmış olup ispat yükü davalıda olduğundan davada delil olarak gösterilen dekontlarda da bir açıklama bulunmadığına göre davanın kabulü gerekeceği-
Davacı kefilin kefil olarak imzalamadığı sözleşmelerden doğan borçtan sorumlu tutulamayacağı-
Mahkemece, 6352 s. Kanunla değiştirilen İİK. mad. 72 gereğince ‘%20 icra inkar tazminatı’na karar verilmişse de, davanın 29.11.2011 tarihinde açılmış olması, borcun dayanağı belgenin 06.05.2010 tarihli olması ve 6352 s. Kanun’un 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olması karşısında, dava konusu olayda bu yasanın uygulanamayacağı, davalının %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit ve istirdat davaları-
Menfi tespit-istirdat kararının şikayetçi borçlu yönünden de sonuç doğuracağı kabul edilse bile İİK.nun 72/5. maddesi uyarınca menfi tespite ilişkin karar kesinleşmeden dosyadaki hacizlerin kaldırılmasının da istenemeyeceği-
İ.İ.K.nun 72/5. maddesi uyarınca menfi tespite dair karar kesinleşmeden dosyadaki hacizlerin kaldırılmasının istenemeyeceği-
Kural olarak kambiyo senetleri illetten mücerret iseler de, "verilen senedin teminat senedi olduğu" nun aynı güçteki yazılı delille ispat edilebilmesi gerekeceği-