Takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulamayacağı-
İcra takibinin durdurulması veya icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesi konularında tedbir kararı verilebileceğinden dava sonuna kadar çekin ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği-
Dava açıldıktan sonra davalı yan icra dosyasına verdiği dilekçe ile dosya alacağından feragat ettiğinden, konusu kalmayan davanın esası hakkında başkaca bir karar verilmesine yer olmadığı-
Davacının, banka kaynaklı kredi kullanımından dolayı borçlu olmadığını iddia ettiği, oysa bu miktardan daha fazlasını borçlu bulunduğu, bu nedenle açılan menfi tespit davasının yerinde olmadığı, diğer yönden taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmeleri ile dosyadaki kanıt ve belgelere göre, davalı bankanın kredi alacağını krediyi kullandıran bankaya ödemeden davacı kredi borçlusundan talep edebileceği-
Kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi gerekeceği-
HMK’nun 391/3 ve 394/5 hükümlerine göre sadece ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararlar ile ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararların temyizi mümkün olup, mahkemece değiştirilen tedbirin tekrar değiştirilmesi istemine ilişkin kararların temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
İhtiyati haczin icra takip işlemi niteliğinde olmadığı bu sebeple 'kredi borcundan dolayı icra takibine geçilmemesi' şeklinde verilen tedbir kararının ihtiyati haczi kaldırmayacağı-
Dava konusu senedin vadeden, senedin tahsili için bankaya tevdiinden ve ödememe protestosundan sonra davalıya intikal ettiği, bu intikalin alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu-
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine göre aynı dönem içerisinde kira bedelinin iki ay arka arkaya ödenmemesi halinde sözleşme süresi sonuna kadar olan kira bedellerinin muaccel olacağına dair muacceliyet koşuluna yer verildiği görülmekte ise de; taşınmaz pansiyon olarak kullanılmak üzere kiralanmış olup dosya kapsamından kiracının TTK.nu kapsamında tacir olup olmadığı anlaşılamamakta olup mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 346. maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun davalı kiracı yönünden geçersiz hale geldiği kabul edilerek değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespite ilişkin ilamıyla, itiraza konu icra takibinde, alacaklı tarafından tahsili istenilen asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden mahsup nedeniyle borç sona ermiş olup; alacaklının ancak, icra vekalet ücreti ile takip harç ve masrafları yönünden takibe devam edilmesini isteyebileceği-