İlam zamanaşımına uğramış olsa bile temyiz edilip Yargıtay tarafından bozulmadıkça davanın tekrar ele alıp zamanaşımı nedeniyle reddedilemeyeceği- Hükmün, verildiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğrayacağı-
Somut olayda; davacı tüketici konut kredisi ile finansal ihtiyacını karşılarken söz konusu muafiyetler ve uzun vadeye yayılmış daha düşük faiz sayesinde lehine koşullardan istifade etmiş ancak konutu kredi borcunu kapatmadan satarak kredi ile sağlamak istediği amacı konut edinmeden, nakdi finansmana çevirmiş olduğundan bankanın devam eden sözleşme ilişkisinde oluşan bu yeni durum çerçevesinde doğan KKDF ve BSMV yükümlülüklerini dâhil eden yeni bir ödeme planı oluşturarak tüketiciye yansıtmasında hukuka aykırılık bulunmadığı-
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı hususu dikkate alınarak karar verilmesi gerekeceği-
Çek bir ödeme aracı olup mevcut bir borcun ödenmesi için verildiği kabul edilmesi gerektiği- Bu karinenin aksini iddia eden taraf bu iddiasını kesin delillerle ispatlaması gerektiği- Hatır çeki olarak verildiği iddia edilen çekin de gerçekten hatır çeki olduğu ve kesin delillerle ispatlanabilir olduğu-
Somut olayda, menfi tespit davasında “... bononun icraya konulmasının ve protestonun tedbiren durdurulması ...” şeklinde verilen ihtiyati tedbir kararı İİK’nun 72. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla, menfi tespit davasının reddine karar verilmesi üzerine İİK’nun 72/4. maddesi hükmü uyarınca ihtiyati tedbirin kendiliğinden sona ermesi nedeni ile alacaklı tarafından dava konusu bonoya dayalı olarak takip yapılmasında yasaya uymayan bir hal bulunmadığı-
Somut olayda, taraf vekillerinin itiraz ve itiraza cevap dilekçeleri ve ekindeki belgelerden, ihtiyati haciz kararı verildikten sonra itiraz eden borçlu tarafından aynı mahkemede 2021/251 E. kayıtlı ihtiyati hacze dayanak bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti davası açıldığı, (menfi tespit davasında da borçlu İİK 72/3 maddesine göre ihtiyati tedbir kararı almış olup, alacaklının itirazı üzerine söz konusu 2021/251 E. Sayılı dosyada aynı tarihte ihtiyati tedbire itirazın müraafası yapılmıştır); işbu ihtiyati hacze itirazın da esas hakkında dava açılması nedeniyle menfi tespit davasının açıldığı 2021/251 E. Sayılı dava üzerinden incelenmesi gerektiği anlaşılmakla, ihtiyati hacze itirazın incelenmesi için dosyanın esas hakkında açılan menfi tespit davasında görülmesi gerekirken değişik iş dosyası üzerinden görülerek sonuçlandırılmasının yerinde olmadığı-
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı-
Mirasın reddi davası ile davacıların borçlu sıfatı ile ödediklerinin istirdadı davasının niteliği gereği birlikte görülme olanağının bulunmadığı, bu nedenle davalı banka tarafından fazladan alınan paranın iadesine ilişkin dosyanın ayrılarak, mirasın hükmen reddi davasının kesinleşmesinin beklenmesi, daha sonra işin esasına yönelik inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında, dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı-