Genel kredi sözleşmesine dayalı istirdat istemine ilişkin davada zamanaşımı süresinin sözleşme hükümleri çerçevesinde mi yoksa sebepsiz zenginleşme kurallarına göre mi belirleneceği- Tarafların hukuki ilişkiyi vasıflandırmasının hakimi bağlamayacağı- Uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden doğduğu kabul edilerek, davalının zamanaşımı def’inin bu çerçeve ele alınması gerektiği-
İcra hukuk mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup kural olarak bu mahkemelerden verilen kararların, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği, bu nedenlerle mahkemece usulüne uygun bir şekilde imza incelemesi yaptırılıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin icra mahkemesine başvurarak menfi tespit kararının kesinleşmediğini ileri sürerek icra emrinin ve bu yöndeki takibin iptalini talep ettiğinin, mahkemece davanın kabulü ile icra takibin iptaline karar verildiğinin görüldüğü, mahkemece, 4-5 örnek icra emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, takibin tümden iptali sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tahrifattan önceki keşide tarihi, vade tarihinden önce olduğundan ve bononun tahrifattan önce unsurları tam olduğundan, davacının bonodan dolayı borçlu bulunmadığını yazılı delille ispatlaması gerektiği-
Taraflar arasındaki ticari ilişkide davacı tarafından davalıya verilen her biri 50.000,00 TL bedelli, toplam 600.000,00 TL olan 12 adet çekin içinde yer alan 13.10.2013 keşide tarihli, 0346209 numaralı, 50.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemi-