Taraflar arasında yapılmış yazılı ya da sözlü bir eser sözleşmesi bulunmadığı, davacının sözlü sözleşmenin dava dışı kiracı ile yapıldığını ileri sürdüğünü, dava dışı kiracı ile davalılar arasındaki kira sözleşmesinin üçüncü maddesinde kiracının mal sahiplerinden tadilat ve tamirat değişikliğine ilişkin hiçbir ücret talep etmeyeceğinin ifade edildiği gerekçesiyle eser sözleşmesi uyarınca yapılan imalatların bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın red edilmesi gerektiği-
Davaya konu icra takibine dayanak kaçak elektrik tespit tutanağının 05.05.2016 tarihli olduğu, tutanakta ekili ürünün buğday olduğu ve kurulu güç bilgisinin tespit edilemediğinin belirtildiği, tutanağa ekli fotoğraflardan yapılan kaçak işleminin davalıya ait sayaca ilişkin olduğunun tespit edilemediğinin bilirkişi raporunda ifade edildiği, kaçak kayıt dökümüne göre takip dayanağının 25.10.2016 tarihli tutanak olarak görüldüğü, söz konusu tutanakta ürün bilgisinin yer almadığı, ayrıca çiftçi kayıt sistemindeki kayıtlara göre davalının kuru tarım yaptığı, tüketim endeksleri itibarıyla da kaçak kullanımı gösterir tüketimin bulunmadığı, davalının 05.05.2016 tarihli tutanak yönünden aleyhine açılan kamu davasında alınan bilirkişi raporu ile de kaçak kullanımının bulunmadığından davanın reddine karar verildiği-
Avukatlık vekaletinden haksız azil nedeniyle vekalet ücreti alacağının tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine istemi- Davacı avukatın dava açmakta geç kaldığının yazılı belge ile davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, ancak bunun yazılı olarak ispat edilemediği, azlin haksız olduğu-
Uyuşmazlık, taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa bu bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedilip edilmediği, haksız feshedilmişse davacının varsa bir müspet zararının tazminin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır...
Geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin geri istenmesi hâlinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak çözümleneceği-Sözleşmede taraf olmayan davalıların ve şirkete satış bedelinin bakiye bölümünün ödendiği iddiasının ispat edilemediği, davacının dava dilekçesinin açıkça yemin deliline dayanmamış olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerektiği-
Malın ayıplı olmasından kaynaklı bedel iadesi istemi- Davacının ürünü ikinci el olduğunu bilmeden satın aldığı hususunu ispatlayamadığı-
Uygulanan haksız kesinti bedelinin davalıdan tahsili istemi- Hastane ile davalı arasında sağlık hizmeti satım alım sözleşmesi yapıldığı, hizmet bedellerinin davalı Kurum tarafından sözleşme gereği ödendiğini, davacı şirketin Aralık 2017 dönemine ait hak edişlerinden Kurumun %28,3550 oranında ve 180.023,79 TL kesinti uygulaması yaptığı, kesintinin haksız olduğunu belirterek açılan davada bilirkişi heyet raporu, dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi sonrasında davacının davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve tasfiyesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- Davalı tarafça davaya cevap verilmemiş olunması davacıların dava dilekçesinde ileri sürdükleri vakıaların tamamını inkar anlamına gelmekte ise de davalı tarafça davaya konu belgedeki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin açıkça itiraz edilmesi gerektiği- Belge altındaki imzaya açıkça itiraz edilmediği gözetilerek sözleşmede belirtilen son ödeme tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği- Davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği, davalının sözleşmenin zorla imzalatıldığı iddiasını ispat edemediği-
Taraflar arasındaki ilk kira sözleşmesinin 01.06.2002 başlangıç tarihli olduğu, davacı kiracının bir kısım ayların kira bedellerini ödemediği gerekçesiyle davalı kiraya verenler tarafından aleyhine başlatılan takip ile yapılan itiraz neticesinde açılan dava neticesinde tahliyesine karar verildiği, kararın icra müdürlüğü vasıtasıyla infaz edilerek 20.06.2007 tarihinde davacı kiracının tahliye edildiği, davacının daha önce tahliye kararı verilmesine rağmen infazın geç yapılmasından kaynaklı tazminat talebinde bulunduğu, tahliye işleminin mahkemece verilen ilama dayandığı, burada kamu hukukuna dayanılan yetki kullanıldığından davalıların, davacıya karşı tazminat sorumluluğunun bulunmadığı-
İnanç Sözleşmesinin ancak, yazılı delille kanıtlanabileceği, bu yazılı delilin, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olması gerektiği, bir yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa inanç sözleşmesi tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceği- Davacının iddiasının inançlı işleme dayalı olduğu, inançlı işlemlerde yazılı delil başlangıcı varsa inanç sözleşmesinin tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceği, dosya içerisinde mevcut davalının eli ürünü mektupların yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olduğundan mektupların içeriği ve dinlenen tanık beyanlarıyla inanç ilişkisi ispatlandığından usul ve kanuna uygun kararın onanması gerektiği-