Muris muvazaasında, temlikin muvazaalı olduğunu ispatlama yükümlülüğünün davacıya ait olduğu-
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin kural olarak bu iddiasını ispat etmek zorunda olduğu- Fiili bir olgu söz konusu olduğundan kural olarak işçinin, fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebileceği; fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmalarının delil niteliğinde olduğu; ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekeceği- Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz ise de aynı işveren aleyhine dava açan kişiler davacı tanığı olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi; birbirlerine tanıklık eden kişilerin beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması ile bu tanıkların beyanlarının diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekeceği- Tanık beyanları, yapılan işin niteliği, işyerinin özelliği dikkate alındığında, mahkemece sezon döneminde çalışmanın saat 22:00’ye kadar sürdüğünün ve 4,5 saat daha ilave fazla çalışma yapıldığının kabul edilmesinin isabetli olduğu-
"Davalı ile kardeş olduğunu, taşınmazın davalının borçlarını ödemek için kredi temin etmek amacı ile davalıya devrettiğini, bankadan alınan kredinin de kendisi tarafından ödendiğini, devir nedeninin ortadan kalktığını" ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının payı oranında iptali ile adına tesciline isteyen davacının inançlı işlem iddiasının kanıtlayamadığı-
Hayvan bulunduranın sorumluluğuna dayalı maddi tazminat istemine ilişkin davada; davacıya ait taşınmaza zarar veren hayvanlar arasında davalıların hayvanlarının da olduğu, ancak hayvanlardan kaçının davalılara ait olduğu tespit edilemediğinden, davacının talep edebileceği zarar miktarından 1/6 oranında davalının sorumlu olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerektiği- Davacı vekili dava dilekçesinde 15.660 TL olarak belirttiği talebini, 4/5 oranında düşürerek 12.528 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesini istemesinin davadan kısmi feragat olarak kabul edilerek hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Davacı taraf, davalının 01.09.2012 tarihinden beri dava konusu taşınmazları işgal ettiğini iddia etmiş ve tanık deliline dayanmışsa da, mahkemece, davacı tarafa tanık listesi ve adreslerini sunması için usulüne uygun süre verilmeden, dava konusu taşınmaz başında taraf tanıkları dinlenmeden, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, yalnız 2013 ve 2014 yılları için ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Dava dışı yükleniciden kurayla 1 numaralı daireyi teslim alan davalının, bu daire için ibraname verdiği ve davacının kurayla teslim aldığı 2 numaralı daireyle davalının bir ilgisinin bulunmadığı olayda; davalının ibrası, davacının değil, bizzat davalının hak kaybına uğramasına neden olduğundan, davalının yükleniciyi ibra etmesinin davacıya herhangi bir zarar vermediği, davacının uğradığını iddia ettiği zararla davalının ibra eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı- Davacının kira kaybına ilişkin talebi bakımından ise; eldeki davada davacının, kat irtifakı sırasında 1 numaralı dairenin adına tescil edildiğini, kurada ise 2 numaralı dairenin kendisine isabet ettiğini, kendisinin 1 numaralı daireyi 2008 yılında davalının gösterdiği kişiye devrettiğini buna rağmen, davalının 2 numaralı dairenin tapusunu kendisine geç devrederek, kira kaybına uğramasına neden olduğunu iddia ettiğine göre bu iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğu- Davaya konu 2 numaralı daireyi, davalının mı davacıya devretmediği, yoksa davacının mı dairenin tapusunu almaktan kaçındığı hususu tam olarak tespit edilip, hâsıl olacak sonuca dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
İ. sözleşmesinin, 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabileceği, bu yazılı delilin, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olması gerektiği- Somut uyuşmazlıkta davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline dayandığından mahkemece davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hatırlatılarak soncuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu alacağı ödediğini savunan davalı tarafın bu borcu ödediğini ispatlamakla yükümlü olduğu- Bu noktada davacı taraf borcu ispatlama yükümlülüğünden kurtulmuş olup, ispat yükümlülüğünün davalı tarafa geçtiği-
Facebook üzerinden elde edilen davacının ve boşandığı eşinin birlikte görüldüğü fotoğraflara dayanılarak davacının aylığının kesilmiş ve davalı kurum işleminin iptali istemli dava da, "facebookta paylaşılan fotoğraflara" vurgu yapılarak reddedilmişse de; “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun mevcut olup olmadığının eksik inceleme ve araştırmaya dayalımı olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, mahkemece  ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılması gerektiği-
Kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunun ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düştüğü, davacının talep ettiği yıllık kira miktarı senetle ispat sınırının üzerinde ise davacı kira bedelini yazılı belge ile kanıtlamak zorunda olduğu, yazılı delille kanıtlanmadığı takdirde ise davalının kabulünde olan miktarın esas alındığı, yine davalı da aynı koşullar altında yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda kira borcunun ödendiğini yazılı belge ile ispat etmesi gerektiği- Davacı iddia edilen kira miktarına göre yazılı belge ile kira ilişkisini ispat edemediğinden mahkemece tahliye ve alacak isteminin bu nedenle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak davalarında, alacak ve tahliye olarak iki ayrı dava bulunması nedeniyle alacak davasında hüküm altına alınan alacak miktarına göre ayrı, tahliye davasında yıllık kira miktarı üzerinden ayrı vekalet ücretine takdir edilmesi gerektiği- Davacı tarafından 30.000 TL kira alacağı ve tahliye isteminde bulunulduğu, mahkemece 1 yıllık kira bedeli 6.000 TL ve 30.000 TL kira alacağı üzerinden olmak üzere ayrı ayrı toplam 5.950 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece 5.400 TL vekalet ücretine hükmedildiği, bu durumda istinaf eden davacının aleyhine kaldırma kararı verilemeyeceğinden davacının bu yöne ilişkin istinaf isteminin yerinde olmadığı-