Kira sözleşmesinin yapıldığı anda ya da sözleşmeden önce kiracıdan alınmış olan tahliye taahhüdü geçersiz olduğu, taahhüdün kira sözleşmesi yapılırken ya da daha önceki tarihte alındığını ispat yükümlülüğünün kiracıya ait olduğu-
Muris muvazaasına ilişkin davada mahkemenin, kolluk tarafından bildirilen mahalli bilirkişileri dinleyip beyanlarını "tanık" beyanı olarak nitelendirmek suretiyle hükmüne esas alması isabetli midir?
Muris muvazaasına dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasında; mirasbırakanın noterlikçe düzenlenen resmi vasiyetnamede davacı kızlarına da taşınmazlar vasiyet ettiği, kız çocuklarını ayırdığı konusunda delil bulunmadığı, diğer yandan davalı tanıkları olarak dinlenen ve davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla taşınmazdan pay alabilecek mirasçıların beyanlarından mirasbırakanın taşınmazı davalıya devrettikten sonra aldığı satış bedelini çocukları arasında paylaştırdığı anlaşıldığından davanın reddine-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davacı tarafından vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispat edilip edilemediği, varılacak sonuca göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin gerekip gerekmediği-
Kural olarak belli bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini, tarafların ispat etmesi gerektiği- İspat yükü, ispatı gereken vakıalara dayanan tarafa ait olup, herkes iddiasını ispatla mükellef olduğu- Somut olay değerlendirildiğinde; davacı iş sahibine ait evin yapımını üstlenen yüklenici şirket ile yapı denetim firmasının gerekli dikkat ve özeni göstermedikleri, ağır kusurlu sayılabilecek şekilde özen borçlarını yerine getirmemek suretiyle eser ve hizmet sözleşmesine aykırı davrandıkları; davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi akde aykırılıktan dolayı mal varlığında eksilme ve zarar oluştuğunun sabit olduğu ancak somut olayda meydana gelen sözleşmeye aykırılık manevî tazminat kapsamında davacının kişilik haklarını zedeleyecek nitelikte olmadığı gibi, davacı taraf, davalı şirketinin hangi eyleminden dolayı ne şekilde kişilik haklarının saldırıya uğradığını da yasal deliller ile kanıtlayamadığından, yapı denetim şirketi manevi tazminat ile sorumlu tutulamayacağı-
Lehine aval verilenin borcu geçersiz olsa bile, aval verenin bu geçersizliği ileri süremeyeceği- Aval verenin "dava konusu bononun dava dışı şirkete işe girerken teminat olarak verildiğini" ileri sürerek "borçlu olmadığının tespitine" karar verilmesini kendi adına talep edemeyeceği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda elektrik kuvvetli akım tesislerinde yüksek gerilim altında çalışma izin belgesi eğitim ücreti olarak davacıdan alınan ücretin dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde 1.200TL mi yoksa 3.800TL mi olduğu-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalının 1998 yılında işlediği iddia olunan zimmet eylemleri nedeniyle doğduğu ileri sürülen zararın tahsili istemli eldeki davada dava dışı Maliye Hazinesine yapılan 2.688,78TL'lik ödemenin zararın giderildiğini kabul yönünde neticeye etkili olup olmayacağı-
Davacı tarafın, dava konusu taşınmazın yarısının davalıdan satın aldığını, satış parasının ödediğini iddia ettiğine göre, davacı satış ve ödeme iddiasını ispatlaması gerekeceği, dava değeri HMK’nin 200/1 maddesinde belirtilen sınırın üzerinde bulunduğundan kural olarak davacı tarafın iddiasını senetle ispatlaması gerekeceği- Senette yer alan bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları ile YİBK kararlarının kapsamları ve TEFE-TÜFE endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlara, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanması, Yargıtay'ın denetimine elverişli bu konuda uzman bilirkişilerden, bir hesap uzmanı, bir serbest muhasebeci ya da mali müşavir ve bir bankacıdan oluşturulacak kuruldan rapor alınması ve ödenen bedelin dava tarihindeki uyarlanmış güncel değerinin tahsiline karar verilmesi gerekeceği, davacının harici satış nedeniyle davalı yana ödediği harici satış bedelinin, ................ tarihinde yapılan kısmi pay devri ve taşınmazın devredilmeyen kısımları için yapılan ödemenin iadesinin talep edildiği nazara alınmak sureti ile yukarıda açıklanan denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekmekte iken yazılı gerekçelerle taşınmazın güncel değeri üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı- HMK ‘nin 26. maddesine aykırı olarak dava dilekçesinde toplam ................. TL alacak isteminde bulunulmasına rağmen, talebin aşılarak ............... TL’nin hüküm altına alınmasının doğru olmadığı-
Davalının dava konusu taşınmaza yönelik müdahalenin varlığının ispat yükünün davacıda olduğu, davacı tanıklarının yetersiz beyanları, davalının, davacının gönderdiği ihtarnameye "ihtarname düzenlenmesinin sebebinin anlaşılamadığını, taşınmazın davacıya ait ve boş olduğunu, anahtarların davacıda olduğunu, taşınmazı istediği zaman kullanabileceğini" şeklindeki cevabı nazara alındığında, davacının davalının müdahalesini duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-