Evvelce gönderilen ödeme emirlerinin iptal edilmiş olması halinde, bu ödeme emirlerine dayalı olarak yapılmış olan hacizlerin hükümsüz hale geleceği, sonradan yeni ödeme emri gönderilmesinin önceki hacizleri geçerli hale getirmeyeceği–
Kişisel hak niteliğindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan hakkın, tapu kaydına işlemekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanacağı, Tapu Kanununun 95. ve MK’nun 1009. maddeleri uyarınca beş yıl süre ile üçüncü kişilere karşı ileri sürülebileceğinden bu süre dolmadan alıcının dava açıp taşınmazını adına tescilini sağladıktan sonra, üçüncü kişiler tarafından taşınmazı satmayı vaad etmiş olan (önceki malikin) borcundan dolayı taşınmaz üzerine -satış vaadinin tapuya şerhinden sonra- konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebileceği -Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, tapuya şerh edilmiş olsa dahi, alıcı adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe, mülkiyetin alıcıya geçmesini sağlamadığından, tapuda malik görünen satıcının borcundan dolayı taşınmazın tapu kaydına haciz konulmasını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin önlemeyeceği–
Üçüncü kişi taşınmaz malikinin «borçlu olmadığı halde, taşınmazına konulmuş olan haczin kaldırılması» konusundaki isteminin şikayet niteliğinde olduğu, üçüncü kişinin bu istemini İİK. 16/II uyarınca «süresiz şikayet» yoluyla ileri sürülebileceği, bu amaçla «istihkak davası» açamayacağı–
Belediye Başkanlığının hangi gayrimenkullerine haciz konulduğunun dosya içeriğinden anlaşılamadığı, haczi mümkün taşınmazları 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 19/7. maddesine göre saptayarak ve bu taşınmazlar açısından değer belirlemesi yapılarak alacak miktarını karşılayacak taşınmazların belirlenmesi ve belediye malları üzerindeki fazla hacizlerin kaldırılması gerektiği-
Mahkeme kararıyla ‘taşınmazın üzerindeki ipotek ve haciz şerhleri ile şikayetçi adına tesçiline’ karar verilmiş olduğundan bu mahkeme kararı (ilam) ortadan kaldırılmadıkça haciz ve ipotek şerhlerinin tapu kaydına devam edeceği–
A. haczi kabil olmayan paraların faiz ve gelirlerinin de haczedilemeyeceği–
Takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin «muntazar bir hakka dayanarak borçlunun murisinden intikal edecek hisseye haciz konulamayacağı» yolunda şikayette bulunamayacağı–
Takip borçlusunun «haczedilen bir kısım menkul malların ipotek kapsamında olmadığını» belirterek şikayette bulunmasında hukuki yararının bulunduğu–
İİK. 82/4’de «sanat» sözcüğünün, «meslek» kavramı ile eş anlamda kullanılmış olduğu-Borçlunun yaptığı işte; emeğin değerinin, sermayenin değerinden daha fazla olduğu görülürse «bir mesleğin varlığına aksi taktirde bir teşebbüsün söz konusu olduğuna» hükmedileceği–