Anadolu Ajans’ın mallarının İİK. 82/I’de öngörülen «devlet mallarının haczedilmezliğine» ilişkin ayrıcalıktan faydalanamayacağı–
Kişisel hak niteliğinde olan satış vaadine dair hak tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazandığından, beş yıl süre ile üçüncü kişilere karşı ileri sürülebileceği (Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesinden sonraki tarihi taşıyan hacizlerin, şerh sahibi alıcıyı bağlamayacağı, bu nedenle satış vaadinin şerhinden sonra taşınmazı haciz ettiren alacaklıya, sıra cetvelinde, şerh sahibi alıcıdan sonra yer verilmesi gerekeceği- Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerh verilmesinden sonra konulan hacizlerin geçersiz olduğu)–
Sadece «haczedilen menkullerin ipotek akit tablosu kapsamında olduğunu» belirtmiş olan, ayrıca MK’nun 686 ve 862. maddelerinde öngörülen biçimde «eklenti» (teferruat) ve 684. maddesinde öngörülen biçimde «tamamlayıcı parça» (mütemmim cüz) niteliğinde olup olmadıklarını değerlendirmeyen bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı-Binanın «tamamlayıcı parça»sı niteliğinde bulunan kalorifer kazanının, asansör ve hidroforun, klima ve kat kaloriferinin, fotosel kapı ile asma katın binadan ayrı olarak haczedilemeyeceği–
506 sayılı Kanunun 121. maddesi uyarınca, bu kanun gereğince bağlanmış olan «gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar» nafaka borçları dışında haczedilemeyeceğinden, borçluya bağlanmış olan «emekli maaşının» da haczedilemeyeceği (ve bu konudaki borçlunun şikayetinin her zaman yapılabileceği)–
Meskeniyet şikayeti için yapılan keşiflerde başvurulan bilirkişiden «meskeniyet iddia edilen evin değeri, satılması halinde borcun ödenmesinden sonra kalan para ile borçlunun haline münasip mesken edinip edinemeyeceği ve taşınmazın metrekaresi itibariyle ifrazının mümkün olup olmadığı vb. hususları açıklığa kavuşturan rapor alınması gerekeceği–
Borçlunun daha önce üzerinde ipotek kurduğu taşınmaz hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin; mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği (Borçlunun; serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin daha sonra aynı yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği)–
Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlarla belediyeye verilen paylar hakkında «kamuya tahsis kararı» alınmış olsa bile 3986 sayılı Kanun uyarınca; 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsili gereken -örneğin; SSK’nun prim alacağından dolayı- bu payların haczedilebileceği–
Evvelce gönderilen ödeme emirlerinin iptal edilmiş olması halinde, bu ödeme emirlerine dayalı olarak yapılmış olan hacizlerin hükümsüz hale geleceği, sonradan yeni ödeme emri gönderilmesinin önceki hacizleri geçerli hale getirmeyeceği–
Kişisel hak niteliğindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan hakkın, tapu kaydına işlemekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanacağı, Tapu Kanununun 95. ve MK’nun 1009. maddeleri uyarınca beş yıl süre ile üçüncü kişilere karşı ileri sürülebileceğinden bu süre dolmadan alıcının dava açıp taşınmazını adına tescilini sağladıktan sonra, üçüncü kişiler tarafından taşınmazı satmayı vaad etmiş olan (önceki malikin) borcundan dolayı taşınmaz üzerine -satış vaadinin tapuya şerhinden sonra- konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebileceği -Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, tapuya şerh edilmiş olsa dahi, alıcı adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe, mülkiyetin alıcıya geçmesini sağlamadığından, tapuda malik görünen satıcının borcundan dolayı taşınmazın tapu kaydına haciz konulmasını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin önlemeyeceği–