Borçlu belediyenin hesaptaki paralarının, vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde (bu olgu belirlendiği takdirde) haczedilemeyeceği-
Mütevazi bir hayat standardının sürdürülebilmesi ve içinde bulunulan sosyal statünün asgari koşullarının muhafazasını temine yarayan, borçlunun yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşyanın lüzumlu eşya olarak kabul edilmesi gerektiği, lüzumlu eşyanın değeri pek fahiş olmadığı sürece haczedilmezlik şikayetinin dinleneceği, lüzumlu olmayan ev eşyaları için ise haczedilmezlik kuralının uygulanamayacağı-
Borçlunun, aleyhine başlatılan takibi, ödeme emri tebligatı ve hacizden muttali olduğunu bildirdiği tarihin aksi ispatlanamadığına göre; usulsüz tebliğ iddiasına yönelik ve haczedilmezlik şikayetine ilişkin icra mahkemesine yaptığı başvuruların, yasal yedi günlük süre içinde olduğunun kabulünün gerekeceği-
Kambiyo senetlerine özgü başlatılan haciz yoluyla takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, borçlu aleyhinde uygulanan haczin kaldırılması isteminde bulunmasının mümkün olmayacağı-
Haczedilmezlik şikayetini ileri süren borçlunun bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu- Mahkemenin ara kararında istenen avansın, keşif ve bilirkişi ücreti olduğu belirtildiğinden, istenen avans delil ikamesi avansı niteliğinde olup, HMK. mad. 324 gereğince, bu avansın süresinde yatırılmamasının hukuki sonucunun, delile dayanan tarafın o delilden vazgeçmiş sayılacağı olduğu-
İhaleye katılım şartı olarak TOKİ Başkanlığı'na sunulan geçici teminat mektubunun, ihalenin iptal edilmesi ile idarece irat kaydedildiği, daha sonra irat kaydedilen geçici teminat mektubunun, kamu ihale kurumunun düzeltici işlemi ile borçluya iadesine dair karar alınmasıyla, borçlunun TOKİ Başkanlığı nezdinde, teminat mektubu karşılığı para alacağının doğduğunun anlaşıldığı, bu durumda başlangıçta teminat niteliğinde olan banka teminat mektubunun, idarece paraya çevrilip irat kabul edilmekle, teminat dışına çıkmış olup, para alacağı olarak borçluya iadesine karar verildiğinden, üzerine haciz konulmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
Meskeniyet nedeniyle haczedilemezlik şikayetine ilişkin davada; borçlunun taşınmazının bulunduğu ilçede, haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi ,bu değer haczedilen dava konusu evin değerinden az ise mahcuz evin satılarak, haline münasip ev alınması için belirlenen bedelin borçluya verilmesi, kalan miktarın alacaklıya ödenmesi ve mahcuz evin satışının borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılması gerekeceği-
Elektronik kart uygulaması sonucunda bilet satışından ve pazarlamadan elde edilecek gelirler haczedilemezse de (6222 s. K. mad. 5/11-c), borçlunun, Biletix’den olan alacağının bu kapsam içinde kalmadığı-
İİK.nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi belirlenirken mahkemece, bilirkişi raporu alınarak, taşınmazın bulunduğu şehrin daha mütevazi bir yerinde, borçlunun bekar olduğu da dikkate alınarak haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra, haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
Haczedilen taşınmazın değeri borçlunun haline münasip ev alabileceği değerden fazla olduğundan İİK.nun 82/2.maddesi gereğince, şikayetin kısmen kabulü ile taşınmazın borçlunun haline münasip ev alabileceği değerden (değer kararda belirtilerek) az olmamak üzere satılmasına, haline münasip ev alabileceği değerin borçluya, kalanının ise alacaklıya ödenmesine karar verilmesinin gerekeceği-