Haciz tutanağında iki adet televizyonun haczedildiğinin görüldüğü, İİK.82/2. maddesine göre,bilirkişi raporuna göre değeri daha düşük olan televizyonun borçluya bırakılıp, diğerinin haczedilmesi gerekeceği-
Aynı davada hem istihkak iddiası hem de haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemeyeceğinden, mahkemece, öncelikle haczedilmezlik şikâyetine konu hacizli eşyalar ile üzerinde mülkiyet iddia edilen eşyaların duraksamaya yer vermeyecek bir biçimde tek tek belirlenmesi, bundan sonra şikâyet başvurusunun istihkak davasından ayrılarak yargılamaya mülkiyet hakkına konu eşyalar yönünden devam edilmesi gerekeceği-
Borçlu şirketin yaptığı iş, maden işletmesi ile ilgili ticari iş olup şikayete konu eşyalar anılan teşebbüsün malları olduğundan ve bir ticari işletme dolayısıyla teşebbüs olan maden işletmeciliğinde sermayenin değeri emeğin değerinden fazla olduğundan, haczedilen malların, İİK'nun 82/1. maddesinin 2. bendi kapsamında kabul edilemeyeceğinden ve mesleki eşya sayılamayacağından haczi kabil mallar olduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verileceği-
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." düzenlemesine yer verildiği- Somut olayda “354” no.lu hesapta bulunan paraların, D.bank yazı cevabı, şikayetçi Belediye ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü arasında akdedilen protokol metni ve tüm dosya kapsamına göre kültür duvarı rölyefi için Bakanlık tarafından gönderilen maddi destek olduğu ve Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde yer alan haczedilemeyecek paralardan olduğu anlaşıldığı-
Haczedilemezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğundan, mahkemece, taşınmazın haciz tarihinden itibaren, İİK'nun 106-110 maddeleri gereğince, iki yıllık süre içerisinde satışı istenmediğinden haczin düşüp düşmediğinin belirlenerek düşmüş ise; şikayetin konusu kalmadığından istemin reddine, düşmemiş ise; kesin hüküm nedeniyle istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği, meskeniyet şikayetine konu gayrimenkul kaydına tarafları aynı olan başka bir dosyadan konulan haczin kaldırılması için yapılan şikayet üzerine verilen bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu icra dosyasına atfen tapu kaydında haciz şerhi bulunduğunun belirtildiği ve bu raporun borçlu vekiline tebliğ edildiği anlaşıldığından, borçlunun, bilirkişi raporunun tebliğ edildiği tarihte hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği-
Mahkemece karara mesnet yapılan bilirkişi raporunda, borçlunun sosyal ve ekonomik durumu ile oturduğu çevre dikkate alındığında mütevazi bir semtte haline münasip meskeni alabileceği bedel belirtilmiş ise de, asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun haline münasip evinin, mutlaka meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmazın bulunduğu yerde veya o yere yakın yerlerde edinmesi zorunlu olmadığından borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip semtlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmesi gerekeceği-
Belediyeye ait bir malın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenebileceği, aracın fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması ve mahkemece duruşmalı olarak incelenmesi gerekeceği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engelleyeceğinden mahkemece ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni sorularak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-