İhalenin feshi isteminde bulunan şikayetçi borçlunun istinaf yargılaması aşamasında vefat ettiği, bölge adliye mahkemesince borçlunun mirasçıları davaya dahil edilmeden, ölü kişi hakkında hüküm kurulduğu görüldüğünden, bölge adliye mahkemesince borçlunun mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın ve ölü kişi hakkında hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İcra mahkemelerinde asli ya da fer'i müdahilliğin mümkün olmadığı-
SGK'nun harçtan muaf olduğu-
İcra mahkemelerinde asli veya fer'i müdahil olarak şikayete müdahale yolu ile katılmanın mümkün olmadığı-
Tefhim edilen kısa kararda, "imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin iptaline" gerekçeli kararda ise; "imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin durmasına" karar verilmesinin kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getireceği-
SGK'nun harçtan muaf olduğu-
Borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki mükerrer takip yapıldığı iddialarının şikayet niteliğinde olduğu, bu durumda, mahkemece taraflar gelmese bile işin esası incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması" ve ikinci aşama olarak da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Borçlunun istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayetine ilişkin istinaf nedenlerinin incelenmesi gerektiği-
Dosyaya özgü oluşturulması gereken gerekçeli karar başka bir dosya ile karıştırıldığından kararın bozulması gerektiği-
Şikayetçi, adli yardım talebini mali durumunu göstermeye yeterli somut bir belgeye dayandırmadığından, temyiz yasa yoluna başvurusu nedeniyle adli yardım talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-