İlamda alacağın faizi belirlenirken “04.08.2010 tarihinden Merkez Bankası'nın bir yıllık döviz mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı” şeklinde hüküm kurulması karşısında, hükmedilen faiz oranının ne şekilde uygulanacağı ve faiz başlangıç tarihi müphem olup, bu hususlarda tereddüt oluştuğu; Merkez Bankası sitesinden alınan faiz tablosunun, fiilen uygulanan değil uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan buna göre hesap yapılamayacağı-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği, kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- İtirazın kaldırılması yada itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılamayacağı-
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamlarda taşınmazın mülkiyeti tartışma konusu yapılmayıp tazminat hususu tartışıldığından ilamın taşınmazın aynı ile ilgili kabul edilemeyeceği ve bu ilamların kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği-
Mahkemece asıl alacağın avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verildiği, bu faiz oranın, 3095 sayılı Yasa'nın 2/2. maddesinde öngörülen avans faiz oranları olup, TCMB tarafından belirlenen ve yayınlanan avans faiz oranları aynen alınarak yapılan ve denetime elverişli olmayan hesaplama ile sonuca gidilemeyeceği-
Menfi tespit ilamlarının kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı, borcun internet bankacılığı aracılığıyla takibe başlandıktan sonra alacaklı hesabına ödendiği gözetilerek, ilamın kesinleşmediğinin anlaşılması halinde takibin iptaline, aksi halde, ödeme tarihi itibarıyla istenecek faiz, icra vekalet ücreti ve masrafların gerekirse bilirkişi vasıtasıyla hesap ettirilerek, mahsubundan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Hakem heyeti kararları ilam niteliğinde olup, HMK'nun 407 ve devamı maddelerine göre iptal davası açılıp iptal edilmedikçe (HMK'nun 439. maddesi) ilamlı takibe konu edilebileceği-
Önceki takibin işlemden kaldırılmış olup, iptal edilmediğinden derdest olduğu, diğer ilam borçluları için ek talepname ile takip imkanı bulunduğundan, ikinci kez takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu-
İlamın, gerekçe esas alınarak eklentileri olan yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında asıl alacak için ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
Davacının, davalı ile dava konusu taşınmazda 1/2'şer hisse maliki olmalarına rağmen davalının (borçlunun) taşınmazın tamamını kullandığı iddiası ile kendi hissesine yönelik elatmanın önlenmesine ve ecrimisil ödemesine karar verilmesini talep ettiği davada tartışılan hususun taşınmazın aynı olup, söz konusu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
İlamda faize hükmedilmemesi halinde, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği-