Kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icrası ve daha sonra hükmün bozulması halinde, telafisi imkansız zararların meydana geleceği nazara alınarak, bu konuda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceğinin kabul edilmesinin gerekeceği-
Takip konusu ilam temyiz aşamasında Yargıtay 18.Hukuk Dairesi tarafından düzeltilerek onanmış, yapılan düzeltme ile tahliyeye ilişkin bölüm hükümden çıkartılmış ve ilam bu haliyle kesinleşmiş olduğuna göre hüküm sadece eski hale getirme yönünden infaz edilecek olup, borçluya “bir işin yapılması” hususunu içeren örnek 4-5 icra emri çıkartılması gerekeceği-
İlamda alacağın faizi belirlenirken “04.08.2010 tarihinden Merkez Bankası'nın bir yıllık döviz mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı” şeklinde hüküm kurulması karşısında, hükmedilen faiz oranının ne şekilde uygulanacağı ve faiz başlangıç tarihi müphem olup, bu hususlarda tereddüt oluştuğu; Merkez Bankası sitesinden alınan faiz tablosunun, fiilen uygulanan değil uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan buna göre hesap yapılamayacağı-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği, kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- İtirazın kaldırılması yada itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılamayacağı-
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamlarda taşınmazın mülkiyeti tartışma konusu yapılmayıp tazminat hususu tartışıldığından ilamın taşınmazın aynı ile ilgili kabul edilemeyeceği ve bu ilamların kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği-
Menfi tespit ilamlarının kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı, borcun internet bankacılığı aracılığıyla takibe başlandıktan sonra alacaklı hesabına ödendiği gözetilerek, ilamın kesinleşmediğinin anlaşılması halinde takibin iptaline, aksi halde, ödeme tarihi itibarıyla istenecek faiz, icra vekalet ücreti ve masrafların gerekirse bilirkişi vasıtasıyla hesap ettirilerek, mahsubundan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece asıl alacağın avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verildiği, bu faiz oranın, 3095 sayılı Yasa'nın 2/2. maddesinde öngörülen avans faiz oranları olup, TCMB tarafından belirlenen ve yayınlanan avans faiz oranları aynen alınarak yapılan ve denetime elverişli olmayan hesaplama ile sonuca gidilemeyeceği-
Hakem heyeti kararları ilam niteliğinde olup, HMK'nun 407 ve devamı maddelerine göre iptal davası açılıp iptal edilmedikçe (HMK'nun 439. maddesi) ilamlı takibe konu edilebileceği-
Önceki takibin işlemden kaldırılmış olup, iptal edilmediğinden derdest olduğu, diğer ilam borçluları için ek talepname ile takip imkanı bulunduğundan, ikinci kez takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu-
İlamın, gerekçe esas alınarak eklentileri olan yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında asıl alacak için ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-