«Tedbir nafakası»na ilişkin «ara kararları»nın ne «ilam» ve ne de «ilam niteliğinde» olmadığından, borçluya «örnek 53 icra emri» gönderilerek icraya konulamayacağı–
«Delil tesbiti kararları»nın ilâm hükmünde olmadığı–
Borçlu şirketi temsil yetkisi bulunmayan üçüncü kişinin icra kefaletinin hukukî sonuç doğurmayacağı–
İhtiyati haciz sırasında «belli bir limitle sınırlı olarak icra kefili olduğunu» belirten üçüncü kişiye (icra kefiline) bu sınırın üzerindeki miktarda icra emri gönderilemeyeceği–
«Rehin açığı belgesi»nin, «ilâm niteliğindeki belge»lerden olmadığı–
Mahkemece verilen tedbir kararları «ilâm niteliğinde» olmadığından «icra emri» gönderilerek uygulanamayacağı–
T.C. Ziraat Bankasına, borçlularını takip konusunda ayrıcalık tanıyan 3202 sayılı yasanın özel hükümleri -107 sayılı KHK ile- yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bankanın zirai alacakları için köy ihtiyat heyetleri veya noterler tarafından imza ya da mühürü tasdik edilmiş senetlerin «ilâmlı» takip konusu yapılamayacağı–
Borçlunun takibe itiraz etmemesi ve takibin onun hakkında kesinleşmiş olması, kendisine icra emri gönderilen kefilin «borcun itfa, ihmal veya zamanaşımına uğradığını» ileri sürmesini engellemeyeceği–
Taahhüt ettiği şekilde «borcun aslı»nı ödeyen icra kefilinin sorumluluğunun sona ermeyeceği (ayrıca, borçlunun kusur ve temerrüdünün yasal sonuçlarından da sorumlu olduğu)–