Alacaklının talebi üzerine «itirazın iptaline» karar verildikten sonra, Yargıtay’ca bu kararın bozulması halinde, gerek asıl borçlu ve gerekse kefil hakkında icra işlemi yapılamayacağı–
Organize Sanayii Bölgeleri Kanununun 16/son maddesi uyarınca «müteşebbis heyetin yönetim aidatı» ile ilgili kararlarının, ilam hükmünde olduğu–
Borsa yönetim kurulunca «borsa tescil ücretleri ile para cezaları» hakkında verilen kararlar «ilam hükmünde» sayılıp ilamlı konusu yapılabildiklerinden, borçlu tarafından yapılan itirazların İİK 33’e göre incelenmesi gerekeceği –
4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanun gereğince, koruma ve ihtiyar meclislerinin «kesinleşmiş tazmin (ödetme) kararları»nın -4081 s. K. m. 10, 26 uyarınca- «ilâm» hükmünde olduğu, buna karşın aynı meclislerin, «koruma tarifeleri gereğince koruma bedelleri hakkında verdikleri tahsil kararları» ile «para cezaları»nın -4081 s. K. m. 15 uyarınca- 6183 sayılı yasa hükümlerine göre yerine getirilebileceği–
Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Derneklerinin -«kayıt ücretleri», «aidat» ve «para cezaları» ile ilgili -kesinleşmiş kararlarının «ilâm hükmünde» olduğu–
4081 sayılı Kanunun 15. maddesi uyarınca köy ihtiyar meclisince «koruma tarifesi» uyarınca verilen kararların, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre icraya verilebileceği, İİK. mad. 58’e göre «takip talebi» düzenlenerek icra dairesinde takip konusu yapılamayacağı–
Rehin sözleşmesinin niteliği gereği ‘kesin borç miktarı’nı içermemesi itibariyle, İİK. 38. maddesinde yazılı ilam niteliğindeki belgelerden sayılmadığı–