İcra kefilinin “yeterli Türkçe bilmediğini” ileri sürerek icra kefilliğinin iptalini –dar yetkili icra mahkemesinde- isteyemeyeceği–
“Asıl borçlu” ile “ipotekli taşınamaz maliki üçüncü kişi” arasında «zorunlu takip arkadaşlığı» bulunduğu—
‘Belediye Encümen kararı’ ve içeriği İİK.nun 38. maddesinde belirtilen ‘ilam niteliğinde’ sayılamayacağı ve bu nedenle de, borçlu hakkında ‘ilamlı takip’ yapılamayacağı–
İhtiyati haciz sırasında verilen icra kefaletlerinin de geçerli olduğu, asıl borçlu hakkında takip iptal edilmediği sürece, kefaletin geçerliliğini sürdüreceği–
İcra dairesindeki kefaletler, takibin dayandığı kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden, olayda icra kefili hakkında kambiyo senedine ilişkin zaman aşımının değil, 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı–
Takip dayanağı noterlikçe düzenlenmiş olan ‘yükleme senedi’nde ‘para borcu ikrarı’ bulunmadığından, ‘ilam’ niteliğinde bulunmadığı–
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 16/son maddesi uyarınca ‘müteşebis heyetin yönetim aidatı ile ilgili kararları’nın ilam hükmünde olduğu–
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35/A maddesine uygun şekilde düzenlenen ‘uzlaşma tutanakları’nın, İİK’nun 38. maddesi anlamında ‘ilam’ niteliğinde olduğu–
1136 Sayılı Kanunun 35/A maddesine uygun şekilde düzenlenen uzlaşma tutanakları, İcra ve İflas Kanunu'nun 38. maddesi anlamında ilam niteliğinde olacağı-